YAZAR
24 Temmuz 2015'de PKK'yı hendeklere gömerek başlattığımız "Vatan Savaşımız" bugün Zeytin Dalı Harekatı ile devam etmektedir. Kahraman Mehmetçiğimiz zorlu koşullarda dünyadaki en büyük terörist olan Amerika'nın "Bölgedeki kara gücüm" dediği PKK/PYD'ye karşı başarı ile mücadele etmektedir. Bu savaş tıpkı Mustafa Kemal'in önderliğindeki kurtuluş savaşımız gibidir. O savaşta, dönemin emperyalist güçleri olan İngiltere, Fransa ve İtalya ile savaşmıştık. Bugünde günümüzün emperyalist gücü olan Amerika`ya karşı savaşıyoruz. Kurtuluş savaşımızda emperyalistler Yunanistan`ı piyon olarak üstümüze salarken şuan ise PKK/PYD iyi kullanmaktadır. Yani bu savaşı, kurtuluş savaşımızdan ayrı düşünmek imkansızdır.
Tüm benzerliklere rağmen hala bu savaşı içine sindiremeyen, bu savaşın milliliğini, mecburiyetini anlamak istemeyen çevreler bulunmaktadır. Bunlar kendileri bu savaşa karşı çıktıkları gibi bir de Mehmetçiğimizin arkasında duran vatanseverleri iktidarın piyonu olmakla suçlamaktadır. Şimdi PKK/PYD Kilis’e roket atarak gencecik insanları vururken sesleri çıkmayan bu sözde “savaş karşıtlarının” kim olduklarına ve hangi sözlerle Mehmetçiğimizi hedef aldığına bakalım:
Öncelikle bu “savaş karşıtı” olan cephe kendi içlerinde bile birleşemeyerek bir çok fraksiyona ayrılmıştır. Bir grup kendini Atatürkçü gibi göstererek milletimizin değerlerini sömürerek bu savaşı saray savaşı gibi gösterme çabasında diğer grup ise kökten Atatürk düşmanı...Ne zaman milli bir konu çıksa hemen karşı tarafta olan bölücü vatansızlardır. Tabi ki bu iki grubun birçok ortak noktası vardır. Bunlar;
🔶Türk milletinin milli çıkarlarının karşısında olmak,
🔶Terör örgütlerine ve onların siyasi uzantılarına gizliden veya açıktan destek vermek,
🔶İktidarın yaptığı her türlü çalışmanın iyi – kötü demeden karşısında olmak,
🔶Ülkemizi bölmek isteyen emperyalist güçlerin yanında yer almak,
🔶İktidar partisine oy vermeyen ancak iktidarın verdiği doğru kararları destekleyenleri muhalefete muhalefet yapmakla suçlamak,
🔶Kemalist Devrime ve Kemalist Devrimin kazanımlarına şuursuz ve zavallı bir şekilde saldırmak.
İşte bu sözde “savaş karşıtı” bozguncular bu noktalarda kol kola uzlaşmaktadır. Birleştikleri noktaları da verdiğimize göre şimdi bu grupların içini açalım;
İlk olarak kendini Atatürkçü olarak gösteren kesime gelecek olursak; Özellikle son dönemde CHP'nin içinde sayıları bir anda artan, kendini solcu, özgürlükçü olarak gösteren kesim bu cepheyi oluşturmaktadır. Dışardan bakıldığında Atatürk’ün partisinde siyaset yaptıkları için vatansever insanlar gibi algılansalar dahi söylemlerine ve icraatlarına baktığımızda bunun tam tersi olduğunu görüyoruz. Mesela; son dönemde sıkça gündeme gelen kahraman Türk polisine kaldırım taşı ve molotof kokteyli atan, emperyalistlerin sözde soykırım iddialarına destek veren kişi bugün CHP de İstanbul İl Başkanlığı görevi yürütmektedir. Yine aynı kişinin Mehmetçiğimizin katili PKK'nın siyasi uzantısının lideri ile fotoğrafları bulunmaktadır ve “Afrin’de silahlar susmalı” şeklinde kampanya yürütmektedir. Partinin İstanbul İl Başkanı bunları yaparken partinin grup başkanvekili ise PKK'lı teröristlerin cenazelerinde gözyaşı dökmektedir. Bölücülerle iş birliği yapan bu kişi ayrıca Zeytin Dalı Harekatından önce Mehmetçiğimizin başarı ile sonuçlandırdığı Fırsat Kalkanı Harekatı sırasında “Türk Ordusu çamura batmıştır, bu savaş vatan savaşı değil saray savaşıdır.” İfadelerini kullanmıştır. “Hayatta hiçbir şeyden tiksinmedim “Şehitler Ölmez Vatan Bölünmez” sloganından tiksindiğim kadar.” İfadelerini kullanan kişi ise; cumhuriyetin kurucu partisinin PM üyesidir. Antiemperyalist ve solcu olduklarını söyleyen bu kişilerin dünyanın en büyük emperyalist ülkesine karşı yürütülen bir savaşa bu denli karşı çıkmaları çok enteresan! Umarım en yakın zamanda Atatürk’ün partisinde siyaset yapmanın anlamını ve ağırlığını kavrayabilirler.
Şimdi “savaşa hayır!” kampanyası yapan ikinci gruba gelelim: Vatansızlar. Bunlar genellikle her dönemde Türk milletine düşmanca bir tutum takınmışlardır. Bugün askerimiz Afrin’de savaşırken adeta Mehmetçiğimiz yenildin diye dua ediyorlar. PKK ya olan desteklerini açıkça dile getiriyorlar. Türkiye’de sadece sosyal medyadan bozgunculuk yapan bu isimler Avrupa’da sokaklara iniyorlar. PKK paçavralarıyla, Abdullah Öcalan resimleriyle Türk düşmanı eylemler yapıyorlar. Kısa zaman önce PKK nın siyasal uzantısının yaptığı Kongrede de bu hareketlerini devam ettirmişlerdir.
Ancak iç cephedeki bu bozgunculara rağmen Türk milleti Afrin Zeytin Dalı Harekatın’da Mehmetçiğin her zaman arkasındadır. Yurdun çeşitli yerlerinden gelen destek mesajları, askere yazılma istekleri, kahraman Mehmetçiğimiz için edilen dualar, kesilen kurbanlar bunun en güzel örneğidir. Yine aynı şekilde görevini Atatürk’ün “Gençliğe Hitabesi” ve “Bursa Nutku”ndan alan Türk gençliği bu savaşta Mehmetçiğe sonuna kadar destek vermektedir. Bu savaşı kazanacağız, Amerika'yı bu topraklardan kovacağız!