Cesaret Ensar'da değil, Atatürkçü Gençlikte!

Cesaret çocukları koruyabilmek, o çocuklarla birlikte öğrenebilmek, birlikte oynayabilmektir.

Cesaret Ensar'da değil, Atatürkçü Gençlikte!

YAZAR

Sene: 2016

Yer: Karaman

Olay: Karaman'daki bir yurtta 45 öğrencinin tecavüz edilidiği haberleri ile ülke gündemine oturan Ensar Vakfı olayı ve ardı arkası kesilmeyen protestolar yaşandı. Dönemin Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Sema Ramazanoğlu "Bir kereden bir şey olmaz" açıklamasını yaptı. Yine o dönem Milli Eğitim Bakanlığı İnsan Kaynakları Genel Müdürü Hamza Aydoğdu da bu haberleri yapanları "fasık" olarak nitelendirdi. Yani söylediğine gore olayın failleri değil, bu olayı insanlara duyuranlar günahkardı.

Sene: 2017
Yer: İstanbul

Olay: Yaşanan olaylarla tanınan gerici yapılanma Ensar Vakfı faaliyetlerine devam ediyor. İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve Milli Eğitim Bakanlığı'nın düzenlediği bir yarışmaya ortak edilen Ensar Vakfı üzerinden henüz 1 yıl geçmesine rağmen bırakın kapatılmayı, belediyeler, bakanlıklar ile projelerde yer alıyor.

 

Milli Eğitim Bakanlığı'nın başını çektiği "Türkiye Değer Ödülleri" projesi altıncı kez yapılacak. Yarışmanın bu seneki konusu ise haberi gördüğümüz ilk andan itibaren tepkimizi çekti: Cesaret. Amacının ahlaki değerler açısından farkındalık oluşturmak olduğu belirtilen proje, ülke genelinde orta öğretim kurumlarındaki öğrencileri kapsayacağı belirtiliyor. Fakat Ensar Vakfı ile "cesaret" temasının, ahlaki değerler açısından farkındalık oluşturmanın arasındaki ilişkiyi çözebilmiş değiliz. Cesaret gencecik çocuklarla isminin böyle bir olayda anılması mıdır? MEB ve İBB'nin amacı nedir?

Milli Eğitimin Esası
MEB'in başındaki milli kelimesi laf olsun diye kullanılan bir kelime değildir. O kelime Cumhuriyet'i, vatanı temsil eder. Eğitimin bilimsel, laik, çağdaş olması Cumhuriyet'imizin geleceği için en önemli meselelerdendir. Milli olmayan eğitimin bu topraklara zarardan başka bir şey getirmeyeceği aşikardır. Tarih göstermiştir ki eğitim seviyesi bir ülkenin kaderini belirler. Bu durumda MEB'in Ensar Vakfı ile "ortak" yürüttüğü bu projenin neresi millidir? Neresi ülkemize fayda sunacaktır?
Ümmet toplumu yaratma çabalarının liselerdeki, orta ve ilk okullardaki çocuklarla uğraşmaya kadar düştüğü bugünlerde Ensar Vakfı çatısı altında yaşanan olaylar tarihe kara bir leke olarak düşmüştür. O kara lekeyi ancak Atatürkçü, vatansever gençler Cumhuriyet'ine bağlı olarak temizleyebilir. Ülkemizi tüm Dünya'da başarı ile temsil eden aydınlık gençler temizleyebilir. İşte tam da bu sebeple eğitim milli olmalı, gerici, 'tecavüzcü' vakıflar ile değil bilim kuruluşları ile çalışmalar sürmelidir.

45 Tecavüz Var, 1 Bakan Yok!
TLB olarak o dönem bir çok protesto gerçekleştirdik. Basın açıklamaları, tüm ülkede liselerde tahta yazılamaları yaptık. Dönemin Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Sema Ramazanoğlu'na imzalaması için istifa dilekçesini ve Andımız’ı gönderdik. Yaptığımız basın açıklamalarında şunları demiştik: "Ailelerimiz bizi ‘bir kereden bir şey olmaz diyenlerden uzak dur’ diye tembihlerdi. O tembihlere uyarak yanlarına gitmeden, neden istifa etmesi gerektiğini anlatan mektubumuzu postalıyoruz. Bizler bu yaşlara gelene kadar her sabah okullarımızda ‘Türk’üm, doğruyum, çalışkanım’ diyerek derslerimize başladık ve ilkemizi ‘küçüklerimizi korumak, büyüklerimizi saymak’ diyerek belirledik.
Sayın Bakan; sizin zihniyetine karşı her gün ant içen Türk Gençliği var. Tecavüzcüleri savunmaya devam ederseniz, bu sefer ailelerimiz uzak dur demeyecek; enselerinde olun diyeceklerdir. "

Vatanı Korumak Çocukları Korumakla Başlar


Cesaret çocukları koruyabilmek, o çocuklarla birlikte öğrenebilmek, birlikte oynayabilmektir. Cesaret "Bir kereden bir şey olmaz." demek değil, en çok güvendiği kişiler tarafından ihanete uğrayan o çocuklara bunları yapmak değil, o çocukları adaletin bekçileri, Cumhuriyet'in koruyucuları haline getirebilmektir.
Bizim için cesaret yedi düvele meydan okuyup Kurtuluş Savaşı verirken, meclisin kuruluş gününü çocuk bayramı ilan edebilmek, Dünya genelinde kutlayabilmektir. Bizim için cesaret hiç öz çocuğu olmamasına karşın bir çok çocuğa manevi babalık yapabilmek, onları öz çocukları gibi sevip Cumhuriyet'in en önemli isimleri haline getiren Mustafa Kemal'in cesaretidir.
İşte tam da bu sebeplerden dolayı Milli Eğitim Bakanlığı ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi, Ensar Vakfı ile ortak düzenlenen bu projeden vakfı çıkarmalı, gençliğin önüne tarihimizdeki cesaret örneklerini koymalıdır. Nefesimiz gericiliğin ensesinde!

Ali Murat Engin
TLB İstanbul İl Sorumlu Yardımcısı

 

talebe.org

Tarih:
Diğer Haberler