YAZAR
Gaffar Okkan 24 Şubat 1952 yılında Hendek’te doğdu. Daha çocukluğunda yaptıklarından ileride nasıl bir insan olacağı belliydi aslında. Babasının fırınından eve götürmek için aldığı ekmekleri ihtiyaç sahiplerine verirdi. Ayrıca yine çocukluğunda hayali hep polis olmaktı. Bu hayal doğrultusunda liseyi polis kolejinde okudu ardından polis akademisini bitirdi. İlk görevine 1973de İzmir’de komiser yardımcısı olarak başladı. Bu şekilde kariyeri boyunca değişimler yaratmış, aydınlık bir Türkiye için çalışmış bir emniyet hayatı başlamış oldu. 1997 yılında bu sefer tayini İl Emniyet Müdürü olarak Diyarbakır’a çıktı.
“DİYARBAKIR HALKINA EZİYET EDENİ YAKARIM”
Gaffar Okkan Diyarbakır’a geldiği ilk gün sivil olarak halkın arasında dolaşıp halkı anlamaya çalışmıştır. Çünkü ona göre polis halktan ve hayattan uzakta duramazdı. Beraber çalıştığı ekip arkadaşlarına da bu bakış açısını oturtmaya çalışmıştır. Ve hatta bu sebepten “DİYARBAKIR HALKINA EZİYET EDENİ YAKARIM” sözünü telsizden bölgede görevli tüm polisler tarafından duyulabilecek şekilde söylemiştir. Bu da halka ne kadar önem gösterdiğinin işaretidir. Ve görevinin ilk zamanlarından Diyarbakır’da değişim yaratmaya başlamıştır. Bu değişim sadece emniyete değil sokaklara da yansımıştır. Öyle ki yıllardır sokağa bile çıkamayan kadın memurlar trafik polisi olarak atanmış, kaybolan çocukları bulmak için bir tim oluşturulmuştu. Mobese nedir bilmeyen Diyarbakır’ın sokaklarına mobese kameraları koyulmuş, ‘buraya devlet giremez’ denilen yerlere bile karakollar açılmıştır.
Zamanla Diyarbakır halkı Gaffar Okkan’ı sevmiş, benimsemiştir. Hatta ona "Gaffar baba" bile diyorlardı. Gaffar Okkan da Diyarbakır’ı benimsemiş, önem vermiştir. Hatta büyük bir Diyarbakırspor taraftarı olduğu da bilinmektedir. Hiçbir maçını kaçırmaz taraftarlar ile beraber tezahürat yapardı. 3.lige düşürülmek istenilen Diyarbakırspor’un toparlanmasını sağladı. En büyük hayali Diyarbakırspor’un 1.lige çıkmasıydı. Gaffar Okkan’ın halkla karşı bu tutumu ile yıllardır terör örgütlerinin içinde olan halk tekrardan devlete güvenmiştir.
Terör örgütlerinin içinde kalmış derken o zamanın terör örgütlerinden olan Hizbullah terör örgütünü bitirmek için de büyük çalışmalar yürütmüştür. Gaffar Okkan’ın döneminde Diyarbakır Hizbullah’ın en etkin olduğu şehirlerden biriydi. Gaffar Okkan’ın ve ekip arkadaşlarının yürüttüğü çalışmalarla terör yavaş yavaş deşifre olmaya başlamıştı. Ankara’da Hizbullah terör örgütünü bakanların gündemine almak için çok çaba gösterdi. Örgütün Diyarbakır ayağının bitirilmesine çok az kalmıştı. Hizbullah içinden bir itirafçı sayesinde polis operasyonlarda terör örgütünün arşivleri ele geçirildi. Tam 20 bin örgüt üyesinin bilgileri polis tarafından ele geçirilmişti. 1992-1996 yılında tam 1550 örgüt militanı yakalandı. 1997-1999 yılları arasında da bu sayı katlanarak 2951’e yükseldi. Gaffar Okkan ve ekip arkadaşları bir an olsun durmuyor Diyarbakır’ın içindeki sorunlara uğraşırken bir yandan da bu terör örgütünü bitirmek için uğraşıyorlardı.
17 Ocak 2000’de İstanbul’da Hizbullah lideri Hüseyin Velioğlu ölü olarak ele geçirildi. Gaffar Okkan bu operasyonda olmasa da istihbarat konusunda büyük katkılar sağlamıştı.
Bunu örgüt de biliyordu, yani her geçen gün Gaffar Okkan’a gelen tehditler artıyordu. Okkan bir basın toplantısında 26 Hizbullah militanının daha ismini açıkladı. Bu basın toplantısından sonra tamamen örgütün hedefi haline gelmişti. Bunu kendisi de biliyordu fakat “Diyarbakır benim evim, bana burada bir şey olmaz” diyerek zırhlı araç bile kullanmıyordu.
Ama maalesef o olay gerçekleşti. Hizbullah pusu kurdu ve Gaffar Okkan orada şehit düştü. Olay yayıldığından itibaren Diyarbakır’da hayat durmuştu. Cenazesinin olduğu gün ne bir dükkan açıktı ne de bir minibüs sefer yapıyordu tüm Diyarbakır Gaffar Okkan’ı son yolculuğuna uğurlamak için toplanmıştı. Yıllar geçse de üstünden Gaffar Okkan’ı ne Diyarbakır halkı unuttu ne de Türkiye.
Aradan yıllar geçmesine rağmen Gaffar Okkan cinayeti aydınlatılamadı. Faili meçhul diye kayıtlara geçti. Ama biliyoruz ki Gaffar Okkan’ın failleri ortadadır. Türkiye’nin devleti ve ordusuyla topyekün mücadeleye giriştiği Amerika’dır fail. PKK’ye Hizbullah’a göz açtırmayan Gaffar Okkan’ın bölücü ve gerici teröre karşı azim ve kararlığı Türk ordusu saflarında yaşamaktadır. 15 Temmuz’da FETÖ’nün darbe girişiminin bozguna uğraması, sınırlarımızın PKK’den arınması Gaffar Okkan kararlılığıdır.
Gaffar Okkan’lar Uğur Mumcu’lar unutulmaz.
Tarih kitaplarında bir sayfaya sığdırılamaz.
Yılda bir kez hatırlanmaz.
Onlar tarihin bir dönemine damga vurup göçmediler.
Onlar bir kuşak yarattılar.
Biz kendimize “Gaffar Okkan kuşağıyız, Uğur Mumcu kuşağıyız” diyeceğiz.
Atatürk’ün askeri olabilmek için onların izinden gideceğiz.
Gaffar Okkan’ın mirası kardeşlik köprüsünü yıktırmayacağız.
İstanbul’dan Bingöl’e kardeşlik köprüleri kuracağız.
Uğur Mumcu’nun gerçek aşkını öldürmeyeceğiz.
Kılı kırk yarıp gerçeği bulacak, gerçeği haykıracağız.
Onların “Tam bağımsız Türkiye” mücadelesini başarıya ulaştıracağız.
Yusuf Yıldız
TLB Fatih İlçe Başkanı
tgb.gen.tr