YAZAR
Kadın artık toplumun var olduğu her yerdedir. Evde, okulda, sokakta, işte, mecliste. Cumhuriyet devrimiyle kadınlara tanına seçme ve seçilme hakkı kadınımızı her alanda kendilerine güç bulmasına yardımcı oldu. Kendi kararlarını kendileri verebilme, kimsenin boyunduruğu altında kalmadan kendi fikirlerini söyleyebilme kadınların kendilerine olan güvenlerini arttırdı ve kadın o zaman özgürce yaşayabilmenin tadına vardı.
HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan kadın adaylarını tanıttı ve “HDP, kadınların hayatta kalmasının, hak ve özgürlüklerinin garantisi” olduğunu ve “Kadın Selma’dır, Leyla’dır Sabahat’tir, Gültan’dır” diyerek açıklama yaptı.
HDP’nin bahsettiği özgürlük nedir?
HDP/PKK terör örgütü çocuk yaştaki kız ve erkek çocukları zorla dağa çıkararak -çıkmak istemeyenleri öldürerek- onların okuma, çocukluk ve daha yaşaması gereken güzel günlerini yani özgürlüklerini ellerinden almış olmuyor mu? Ya da “HDP, kadınların hayatta kalmasının, hak ve özgürlüklerinin garantisidir” diyerek yaptığı şovun ardından HDP/PKK terör örgütünün kadın canlı bombalarını kim nasıl gizleyecektir?
HDP’nin bahsettiği kadın özgürlüğü tamamen göz boyamadır. Kadınların hayata kalmasına yönelik söylemleri tam tersinedir. Öcalan’ın bir dediğini iki etmeyen HDP, kadınları tamamen toplumdan uzaklaştırarak onları metalaştırıyor ve beyinlerini uyuşturuyor. Sonrasında topluma, kendisine, en yakınına bile yabancılaşarak zorla veya uyuşturularak dağa çıkarıp terörist olmaya ve canlı bomba olmaya sürüklüyor.
HDP’nin kadınlara sunduğu gelecek bundan ibarettir. Bahsettikleri özgürlük yukarıdan gelen emirlerden ibarettir. Sık dendiğinde Türk askerinin üstüne mermi sıkan, öl dediğinde meydanlarda canlı bomba olarak dolaşan HDP’liler hangi özgürlükten bahsetmektedirler?
Asıl olarak Pervin Buldan’ın bahsettiği bu kadınlar kimdir?
1.Selma Irmak, 24. dönem BDP Şırnak, 25., 26. dönem HDP Hakkari Milletvekili 2015’te PKK elebaşı Öcalan için şunları söylüyor: Dünyada hiçbir erkek, kadını peşinden bu kadar koşturamadı, büyütemedi ve ruhuna giremedi. O, kadın felsefesini şahsında somutlaştırdı, kadın devrimi yaptırdı.
Bu konuşması bir kadın kongresinde geçiyor. Salonda Öcalan’a ait bir köşe ve birçok poster bulunmakta. Bu posterlerden biri de 1996’da Tunceli’de bayrak töreninde askerlerimizi şehit eden canlı bomba terörist Zeynep Kınacı’ya ait.
2. Gültan Kışanak, PKK terör örgütü üyeliği ve terör propagandası yapmaktan ceza aldı.
3. Sabahat Tuncel, yine PKK terör örgütü üyeliği ve terör propagandası yapmaktan 15 yıl, 16 kez silahlı terör örgütü propagandası yapmaktan 150 yıl hapis cezası almıştır.
4. Son olarak bahsettiği kadın HDP Hakkari Milletvekili Leyla Güven. PKK terör örgütü elebaşı Öcalan için açlık grevi yapıyor.
Kadın özgürlüğünden bahseden HPD daha sayamayacağımız kadar cezalar almıştır. Küçücük yaşlarında, gençliklerinin baharlarında ailelerinden koparılan evlatlara zorla işkence ve istismarda bulunuyorlar. HDP’nin bahsettiği özgürlük kendi çizdikleri kıstaslardan ibarettir. Söyledikleri sözler yaptıkları ile eşleşmemektedir.
Cumhuriyet’in Yarattığı Kadınlar
Kurtuluş Savaşı, İstiklal Savaşı ve nice mücadele alanında gerek cephede gerekse cephe gerisinde kadınıyla erkeğiyle omuz omuza mücadele ederek bu topraklarda var olduk. Vatanın birliğini, bağımsızlığımızı, topraklarımızı korumak için Kara Fatmalar, Nene Hatunlar ve adını sayamayacağımız kadar çok kadınlarımız bu uğurda hiç usanmadan kendi hür iradeleriyle mücadelelerine devam ettiler.
Bugün de TGB ve TLB olarak kadınıyla erkeğiyle tıpkı yıllar önce olduğu gibi birlikte mücadele ediyor, birlikte üretiyoruz. Belirlenen kıstaslar içerisinde değil kadının kendini özgür hissedeceği şekilde var oluyoruz. Kadınlarımız geleceğine canlı bomba olmuyoruz, körkütük başkalarının sözleri ile hareket edip metalaşan kadınlar olmuyoruz; düşünen, üreten, olaylara akılcı ve bilimsel yaklaşma umudunu veriyoruz. Ve biliyoruz ki bugün HDP/PKK ya da dış güçlere kaşı mücadele edeceksek kadınlarımızı canlı bomba olarak kullanmak seçenek olamaz. Tüm zorluklara karşı en ön saflarda omuz omuza mücadele ederek başarı kazanabiliriz. Görevimiz hayatta kalmak ve mücadeleyi sürdürmektir.
Atatürk’ün de dediği gibi “Ey kahraman Türk kadını! Sen yerde sürünmeye değil, omuzlar üzerinde göklere yükselmeye layıksın". Bizler de Atatürk’ün söylediği sözleri ilke ediniyor ve kadınımızı küçülmek, hiçsizleştirmek yerine Türk milletinin başının tacına yerleştiriyoruz. Bir kez daha söylüyoruz Türk kadını özgürlüğünü Amerika’nın piyonlarının yanında değil Türk milletinin yanında kazanacaktır!
Nazlı Öztürk
TLB İstanbul İl Başkanı
talebe.org