Köy Enstitülerinde Resim, Şiir, Öykü, Müzik, Hayat

Köy Enstitüleri, Yoksul Anadolu köylüsünü ve çocuklarının birer cevhere dönüştüğü insan fabrikası, Türkiye’ye özgü bir eğitim devrimiydi.

Köy Enstitülerinde Resim, Şiir, Öykü, Müzik, Hayat

Düzenlediğimiz resim, şiir, öykü yarışmasıyla gençliğin büyük bir sorununa değinirken aynı zamanda Cumhuriyet kültürü ve geleneklerine de değiniyoruz.
Köy Enstitüleri, Cumhuriyet’in ve Türk Devrimi’nin en eşsiz örneklerindendir. Hayatın içinde hayatı öğreten bu modelle, enstitülü gençler Türkiye’nin dört bir yanında Cumhuriyet’in yılmaz savuncuları haline geliyorlardı. Yoksul Anadolu köylüsünü ve çocuklarının birer cevhere dönüştüğü insan fabrikası, Talip Apaydın, Fakir Baykurt gibi yazarları yetiştirmiş, Türkiye’ye özgü olmakla beraber birçok ülkeye örnek olmuş bir eğitim devrimiydi.

17 Nisan 1940'da kabul edilen 3803 sayılı Köy Enstitüleri Kanunu'na göre enstitülerin görevi sadece köy öğretmeni yetiştirmekle sınırlı değildi; öğretmenle birlikte sağlık görevlileri, teknisyenler gibi meslek elemanları da yetiştirilmekti. Bu sayede kısa bir sürede bu amaçlara ulaşıldı. Bugün üniversitelerde bile öğretilemeyen konular Köy Enstitüleri’nin eğitim modelinde çok kolaylıkla yoksul Anadolu çocuklarına öğretilebiliyordu. Derslerde öğrendikleri bilgiyi 1 saat sonra atölyede pratikte uygularken görmek belki biz bugünün öğrencilerine hayal gibi gelir; ama Köy Enstitülerinde hayaller gerçekleşiyordu. 1 saat sonra öğrenciler atölyelerde, derslerden öğrendiklerini üretiyorlardı. Marangozculuk, seracılık, tarım, inşaat, kümesçilik, meracılıktan tutun edebiyat dergileri çıkarma, şiirler yazma, tiyatro oyunları düzenleme ve oynama, bilimsel deneyler yapmaya kadar her anlamda üretim gerçekleştiriyorlardı.
Köy Enstitüler marşlarında şunları diyordu:

“Sürer, eker, biçeriz, güvenip ötesine
Milletin her kazancı, milletin kesesine,
Toplandık baş çiftçinin Atatürk’ün sesine,
Toprakla savaş için ziraat cephesine
Biz ulusal varlığın temeliyiz, köküyüz,
Biz yurdun öz sahibi, efendisi köylüyüz.”

Günümüz ezbere dayalı eğitim sisteminde ise öğrenciler sadece sınav bazlı, şıkları karalamak için çalışıyor, sınavlar ile hayatları belirleniyor. Her sene milyonlarca öğrencinin girdiği sınavda kazanan sistem oluyor, öğrenciler sınıf arkadaşları ile yarıştırılıyor. Köy Enstitüleri’nde yoksul köy çocuğunun bir eline mandolin bir eline klasik kitap verilmiştir. Tiyatroyla, sanatla yaşatmış ve öğrencilerin yeteneklerini keşfetmesine olanak sağlamış, eğitimin merkezine öğrenciyi koymuştur. Türkiye Liseliler Birliği, düzenlediği yarışma ile binlerce liseliyi eline kalem, kâğıt, boya, tuval almaya davet ediyor; yazan, çizen, üreten nesiller için mücadelesini büyütüyor.

talebe.org

Tarih:
Diğer Haberler