Oyun Değil Virüs Sistemden Güçlüyüz

Sistem, gençliği çevrimiçi oyunlara sıkıştırarak arkadaşlığı, dostluğu, aile bağlarını unutturmaya çalışıyor; ancak gençler sistemden güçlü.

Oyun Değil Virüs Sistemden Güçlüyüz

YAZAR

Geçtiğimiz dönemde televizyonlarda sıkça intihar haberleriyle karşılaştık. Görenler, duyanlar şaşkına dönüyordu çünkü intihar edenler henüz 12-15 yaş aralığında bulunan çocuklardı.

Mavi Balina, geçtiğimiz günlerde yalan olduğu ortaya çıkan Momo ve daha niceleri… Dünya üzerinde 140’tan fazla gencin intihar ettiği haberleriyle sürekli duyulan Mavi Balina’ya bizler oyun demiyoruz. Oyunlar bizleri eğlendiren, bir araya getiren, geliştiren etkinlikler olarak adlandırılırken zaman zaman da eğitimin bir parçasıdır. Çocukların, gençlerin, hatta yetişkinlerin bile zihinsel ve fiziksel gelişimlerinin sağlıklı olması açısından büyük önem atfetmektedir. Ancak medya başta olmak üzere, Mavi Balina’ya ve türevlerine karşı yapılan açıklamalarda bunlara oyun denmektedir. Geçtiğimiz Pazar günü yaptığımız basın açıklamasında söylemiştik, yine belirtiyoruz: Bunlara oyun demek büyük bir hatadır! Medya başta olmak üzere tüm yetkililere çağrımızdır; bunlara oyun diyerek meşrulaştırmayın, masumlaştırmayın. İnsanın kendisine ve çevresine zarar vermesine, ailesinden ve arkadaşlarından uzaklaşmasına, görev adı altında son seviyeye kadar gelip ardından intihar etmesine yol açan bir şey oyun olamaz. Mavi Balina ve türevleri oyun değil virüstür.

Suç Sempatik, Görev Şiddet

Okul çağındaki gençler sadece Mavi Balina ve türevi virüslerden değil, sistemin dört koldan saldırılarıyla çeşit çeşit bağımlılığın kucağına düşebilmektedir. Sigara içme yaşı 13’e, çeşitli uyuşturucuları kullanma yaşının ise 9’a düştüğü birçok araştırmada belirtiliyor. Ancak sistem sadece uyuşturucu, alkol, sigara gibi kimyasal bağımlılıklar yoluyla değil, telefon, bilgisayar oyunları ve medya yoluyla da gençlere saldırıyor. Geldiğimiz süreçte telefondan veya bilgisayardan oyun oynama yaşı 3’e, 4’e kadar düşmüş durumda.

Şiddet içerikli, polis ve asker öldürmenin puan kazandırdığı, soygun yapmanın ve şiddet içerikli eylemler gerçekleştirmenin seviye atlamanın yolu olduğu oyunlar bugün bütün çocukların tabletlerinde, telefonlarında, bilgisayarlarında…

Sistem, gençliği bu cihazlardaki oyunlara sıkıştırarak arkadaşlığı, dostluğu, aile bağlarını unutturmaya çalışıyor. Gelişme çağındaki gençler mahallede arkadaşlarıyla saklambaç oynamak, bisiklete binmek, sinemaya, tiyatroya gitmek yerine “online” arkadaşlıkları, “chat odalarını” tercih eder hale geliyor. Çünkü sistem, yüksek grafikli, alacalı oyunlar, diziler, filmler ile gençliği kendine çekerken o mecralarda suçu ve suçluyu sempatikleştiriyor, ölümü ve şiddeti görev biçiyor.

Sistemden Güçlüyüz - Yazıyor, Çiziyor, Üretiyoruz!

Tüm bu verilere rağmen, Türkiye’de olduğu gibi dünyanın dört bir yanındaki gençler de sistemden güçlü. En kaliteli bilgisayarlar, binlerce kişinin aynı anda çevrimiçi olduğu oyunlar, arkadaşlığın ve dostluğun verdiği mutluluğun karşısında duramaz. Türk gençliği, Türkiye Liseliler Birliği önderliğinde arkadaşlığı, dostluğu, mutluluğu, hüznü, sevgiyi yeniden keşfediyor.

19 Mayıs 1919’un 100. yılına girerken Harbiye sıralarındaki Mustafa Kemal kadar kararlıyız. Aynı O’nun gibi lise sıralarında dergiler çıkarıyor, okuyor, yazıyor, çiziyor, üretiyoruz, Mustafa Kemal’in ışığında ilerliyoruz. Yaz kamplarımız ile sanatı, sporu, doğayı içimizde hissediyor, her adımımızı vatanımızı için atıyoruz. Çünkü vatanımızı seviyoruz, milletimizi seviyoruz. Hal böyleyken hangi “oyun”, hangi tezgâh bizi hayattan koparabilir? Hangi madde bizi uyuşturabilir? Hangi aygıt, bizi bağımlı hale getirebilir? Hangi çılgın bize zincir vurabilir, şaşarız!

Hakkı Erman Ergincan

TLB Genel Başkanı

talebe.org

Tarih:
Diğer Haberler