Milli Eğitim Bakanlığı, 13 Ocak 2017 günü güncellenen öğretim programları çalışmaları kapsamında 172 sınıf düzeyi için taslak öğretim programını açıkladı. Taslak eski müfredatlardan kopyalanmış, özensizce yazılmış bir taslak. Ayrıca daha önceki müfredat değişikliği üzerinden 1 yıl geçmemişken bu taslağın yayınlanması bizleri harekete geçirdi ve incelemelere başladık.
Ümmet Toplumu Hedefleniyor
Taslağı incelediğimizde Atatürk ve İsmet İnönü konularının azaldığını, millet kavramının olmadığını, ulus bilincinin vurgulanmadığını görüyoruz. Bunun yerine tarikat ve cemaatler öne çıkıyor. Eskiden “Atatürk ilke ve inkılaplarına aykırı ifadelere yer verilmemelidir.” İlkesi yeni programda yok. Bu ilkelerin kaldırılma sebebi yeni nesillerin Atatürk devrimlerini benimsemeden yetişmeleri ve ümmet toplumu oluşturmaktır. 15 Temmuz Darbe Girişimi ve sonrasında devletin FETÖ’den temizlenmesi operasyonlarında gördük ki memurundan Cumhurbaşkanı Yaverine kadar binlerce kişi FETÖ’cü çıktı. Peki Fetullah Gülen bu güce nasıl ulaştı? Dershaneler, yurtlar, özel dersler ile. Yani eğitim kurumları ile güçlendi, büyüdü, yerleşti. Eğer gençlik Atatürk ilke ve devrimlerini benimsemeden, bilimsellikten uzak sistemlerle yetişirse emperyalizmin güdümündeki terör örgütleri, cemaat ve tarikatlar ülkemizde yaşamaya ve türemeye devam eder.
Bu Topraklarda Mustafa Kemaller Tükenmez
Bugünkü eğitim sisteminin temelleri çürüktür. Temelleri sağlamlaştırmadan, doğru zeminlere inşa etmeden sistem çökmeye, kendini yemeye, başarısızlıklara gebe olmaya devam edecektir. Eğitim ve öğretimde Dünya sıralamalarında son sıralarda yer almamızın sebebi budur. 4+4+4 sistemiyle liseli çocuk gelinlerin meşrulaştırıldığı, sınavda başarısız olduğunu düşünen Berrinlerin intihar ettiği, öğretmeni tarafından tacize uğrayan Cansellerin olduğu bu sistemde biricik çözüm sistemin laik, bilimsel, çağdaş temeller üzerine inşaasıdır. Yayınlanan taslakta öğreciye başka, veliye başka bilgiler verilirken yapılması gereken şey bu sistemi veliye ve öğrenciye en iyi şekilde anlatmaktır. Bunu yapacak olan ise biz Atatürk Gençliğinden başkası değildir. Taslağın yayınlandığı ilk günden itibaren tek tepki veren Türkiye Liseliler Birliği’dir. Gazetelerde, sosyal medyada, televizyon programlarında ve 22 Ocak günü İstanbul Kadıköy İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü önünde yaptığımız açıklamalarla bu sistemin Türkiye’yi ileri değil geri götüreceğini duyurduk.
Yaptığımız eylemde MEB’e karnesini liseliler verdi.
Müfredat Yapmak: 0
Vizyon ve misyon: 0
MEB’in konuya hakimiyeti: 0
Tutarlılık: 0
Spor ve sanat eğitimleri: 0
Eğitim koşulları: 0
Öğrenci yeteneklerinin keşfi: 0
Sağlam Temeller Ve Atatürkçü Nesiller İçin Tuğla Taşımak
Görevimiz MEB’in müfredattan çıkarttığı hayati konuları, tarihimizi öğrenmek ve tarihi yazmaktır. Bunun için hepimiz bir tuğla taşıyacak, Türkiye’nin dört bir yanında tarihi öğrenecek ve öğreteceğiz. Ünlü film dizisi Hababam Sınıfı’nda geçen söz gibi, okul sadece dört duvarı olan yer değildir. Hep birlikte tarih okullarında buluşacak, İstiklal Savaşı’mızı, Mustafa Kemal’i, İsmet Paşa’yı okuyacağız. Türk Gençliği kendi müfredatını yazmıştır! O müfredat Atatürkçü, çağdaş, laik, bilimsel nesiller yetiştirme görevini şiar edinmiştir.
İşte il il tarih okullarının yapılacağı tarih:
talebe.org