Uğur Mumcular Ölmez

"Uğur Mumcu gibi hakikatin ve doğrunun yanında olacağız. Tam bağımsız Türkiye için mücadele edeceğiz"

Uğur Mumcular Ölmez

YAZAR

  22 Ağustos 1942 Kırşehir doğumlu olan Uğur Mumcu 1961’de avukat olmak için başladığı Ankara Üniversitesini 1965’te tamamladı. Henüz öğrenciyken 26 Ağustos 1962’de Cumhuriyet gazetesinde yayımlanan ”Bugünkü bürokrasi, kartvizit imtiyazı, rüşvet alışkanlığı kalkmadıkça, bilgili, rasyonel, dinamik bir kadro bulamadıkça sosyalizmden mucizeler beklemeyelim. Kelimelerin sihrine değil, tatbikine önem verelim” diye devam ettirdiği makalesi ile ödül aldı. Askerliğini yapmaya hazırlandığı sırada 12 Mart döneminde yazısında söz ettiği “ordu uyanık olmalı” sözü hakaret sayıldı ve “sosyal bir sınıfın öteki sosyal sınıflar üzerinde tahakkümünü kurmak suçu işlediği iddası ile göz altına alındı. O artık “sakıncalı piyade eri” olarak askerliğini tamamlamak zorundaydı. 

   Uğur Mumcu’nun gazetecilik dönemi Yeni Ortam Gazetesi’nde köşe yazarlığı ile başlamıştı. 1977 yılından sonra sadece Cumhuriyet için yazmaya başladı. Mumcu 1993 yılına kadar bir çok eseri Türk Milletine ve tüm dünyaya kazandırdı. Bunlardan bir tanesi 12 Mart 1971 Muhtırası döneminde yaşanan bazı olayları anlatıp eleştirdiği, bizim de yabancı olmadığımız bir isimdi, “Sakıncalı Piyade” kitabıydı bu kitap.

Uğur Mumcu’nun Ölümü

   Uğur Mumcu 7 Ocak 1993 tarihinde ”Mossad ve Barzani” isimli bir yazı yazdı. Yazısında ABD, İsrail ve PKK bağlantısını kaynaklarıyla ortaya koyan Mumcu bu yazısını şöyle bitirmişti: “Kürtler sömürgeciliğe karşı bağımsızlık savaşı yapıyorlarsa ne işi var CIA ve MOSSAD’ın Kürtler arasında?”, “Yoksa CIA ve MOSSAD, antiemperyalist savaş veriyorlar da dünya bu savaşın farkında değil mi?”

   Hayatını kaybetmeden önce mafta-tarikat-gladyo ağının derin boyutlarını araştıran Mumcu’nun ısrarla dikkat çektiği konulardan birisi de tarikatların oluşturduğu tehlikeydi. Fethullah Gülen’in gerçek yüzünü ilk görenlerden birisi olan Mumcu; “Tarikatlara ve cemaatlere alınan genç çocuklar 30 yıl sonra general olacaklar ve Cumhuriyete karşı ayaklanacaklar” diyerek neredeyse 30 yıl sonra gerçekleşecek Fethullahçı darbe girişimini ön görmüştü.

   Her zaman doğrunun, haklının ve ezilenin yılmaz savunucusu olan Uğur Mumcu, öğrendiği gerçekleri korkusuzca yayınladığı ve halkını aydınlattığı için takvimler 24 Ocak 1993’ü gösterirken, arabasına koyulan bombanın patlaması sonucu hayatını kaybetti.

   Dönemin Başbakanı, Başbakan Yardımcısı ve İçişleri Bakanı cinayeti çözmenin devletin namus borcu olduğunu belirterek adeta namus sözü vermişlerdi. Fakat suikasti yapan veya yapanlar yakalanamadı. Sadece Uğur Mumcu değil, başta Ahmet Taner Kışlalı, Eşref Bitlis, Necip Hablemitoğlu olmak üzere o dönem gerçekleşen faali meçhul cinayetlerin arkasında Uğur Mumcu’nun araştırdığı mafta-tarikat-gladyo yapılanması vardı.

Uğur Mumcu Yaşıyor Olsaydı

   Uğur Mumcu bugün yaşıyor olsaydı tam bağımsız Türkiye mücadelesinin yılmaz savunuculuğunu yapmaya devam ederdi. Her fırsatta anti emperyalist olduğunu vurgulayan Uğur Mumcu, bugün yaşasaydı Türkiye’nin bugün cemaatlere ve teröre karşı verdiği mücadeleyi desteklerdi.

   Türkiye Liseliler birliği olarak bizler de her zaman Uğur Mumcu gibi hakikatin ve doğrunun yanında olacağız. Tam bağımsız Türkiye için mücadele edeceğiz. Aydınlanma şehidimiz Uğur Mumcu’yu sevgi ve saygıyla anıyoruz.

   “Ben Atatürkçüyüm, ben, cumhuriyetçiyim, ben lâikim, ben antiemperyalistim, ben tam bağımsız Türkiye'den yanayım, ben insan hakları savunucuyum, ben terörün karşısındayım; ben yobazların, hırsızların, vurguncuların, çıkarcıların düşmanıyım. Dün sabaha değin araştırarak yazdığım hiçbir konuyu yalanlayamadınız. Öyleyse vurun, parçalayın. Her parçamdan benim gibiler beni aşacaklar doğacaktır.

Gülsecan Kişioğlu

TLB İstanbul Kağıthane İlçe Temsilcisi

 

talebe.org

Tarih:
Diğer Haberler