Çağdaş Kadına İlk Adım: Satı Kadın

TLB Ankara'dan Doğukan Güçlü Cumhuriyet'in İlk Kadın Milletvekili Satı Çırpan'ı yazdı

Çağdaş Kadına İlk Adım: Satı Kadın

Cumhuriyet Devrimi’yle birlikte, Osmanlı toplumunda söz hakkı olmayan kadınlarımıza geniş haklar tanınmıştır. Ulusal Kurtuluş Savaşı'mızı verdiğimiz günlerde, gerektiğinde cepheye koşan kadınlarımız; Osmanlı Devleti döneminde toplumdan yok sayılmış, hatta kocaları istemeden evlerinden dışarı çıkamaz durumlara gelmişlerdir. Cumhuriyet Devrimi ile birlikte Mustafa Kemal, kadınlarımızı anayasada ve toplumda erkeklerle eşit duruma getirmeye çalışmıştır. Cumhuriyet Devrimi kadınlara; boşanma, miras, erkeklerle eşit eğitim görme imkanı, seçme ve seçilme hakkı vererek devlet yönetiminde söz hakkı tanımıştır. ‘’Şuna inanmak lazımdır ki, dünya üzerinde gördüğünüz her şey kadının eseridir.’’ diyen Mustafa Kemal, uzun süren görüşmelerin ardından kadınların meclise girmesini ve devlet yönetiminde söz sahibi olmasını sağlamıştır.

Cumhuriyet’e İlk Kadın Eli
Cumhuriyetimizin kurucusu, büyük devrimci Mustafa Kemal Atatürk, 1930 yılından itibaren çıkarılan bir dizi yasa ile kadınlara önce belediye seçimlerine katılma hakkı, sonrasında muhtar olma ve ihtiyar meclisine girme hakkı tanımıştır. 5 Aralık 1934 tarihinde düzenlenen yasa ile kadınlara, milletvekili seçme ve seçilme hakkı tanınmış ve aşamalarla ilerleyen haklar tamamlanmıştır. Milletimiz güçlü bir millet olmaya azmetmiştir. Bunun gerekçelerinden biri de kadınlarımızın her konuda yükselmelerini sağlamaktır. Bundan dolayı kadınlarımız ilim ve fen sahibi olacaklar ve erkeklerin geçtikleri bütün öğretim basamaklarından geçeceklerdir.’’ diyen Mustafa Kemal, 5 Aralık 1934 tarihinden itibaren kadınlarımızın önünü daha da açmış ve devlet yönetiminde söz hakkı vermiştir. Kadınların katıldığı ilk seçimler olan 1934 belediye seçimlerinde, İzmir ve İstanbul'da Cumhuriyet Halk Fırkası (CHF) adayı olan toplam yedi kadın şehir meclislerine yerleşmiştir. İlk kadın muhtarımız da, Aydın’ın Çine ilçesine bağlı Demirdere Köyü'nde 500’e yakın oy alan Gül Esin’dir.

İlk Kadın Milletvekili
Mustafa Kemal’ in 5 Aralık 1934 tarihinde kadınlara tanıdığı haklarla, ilk milletvekili olan kadınımız ise Satı Çırpan’ dır. Satı Çırpan, 1890 yılında Kazan’da doğmuştur. Eşi, İstiklal Savaşı gazisidir. En büyüğü 21 en küçüğü 3 yaşında olmak üzere, altı çocuk annesidir. Hayatı savaş çilesiyle geçmiştir, tarlayı ekip biçmiş, cepheye silah taşımıştır. Halk arasında “Satı Kadın” olarak da bilinir. Satı Kadın, ülkemizin ilk muhtarlarındandır, mührünü babası ölünce devralmıştır. Satı Kadın milletvekili olduğu zamanlarda dönemin popüler dergisi Yedi Gün’ün muhabiri Aslan Tufan kapısını çalar. Yeni vekili şöyle anlatıyor: ‘’Üzerine eski kaba mantosunu giymiş, boynundaki yakalığa kravatını bağlamış, başına da siyah bir şapka geçirmişti. Biz girdiğimiz zaman, Kamutay’a gitmek için hazırlanıyor, evdekilere yapacakları işler hakkında talimat veriyordu.’’ Ankara’ da köy evinde oturuyordu Satı Kadın. Kendisiyle röportaj yapan Aslan Tufan evi şöyle tarif ediyor: ‘’Sağda demir bir karyola, upuzun yatırılmış çarşafsız saman bir şilte, solda yüksekçe bir minder, yerde odanın yarısını çıplak bırakan alelade bir kilim. İşte, koskoca Ankara saylavının sade misafir odası...’’. Evi köylülerle dolup taşar, onların dertlerine çare olmaya çalışırdı hep. Milletvekili olma süreci de, Mustafa Kemal Paşa ile tanışmasından sonra gerçekleşmiştir.

19 Mayıs 1919’ da Doğdum
Mustafa Kemal, Kızılcahamam’a giderken Kazan’da halk onu büyük bir coşkuyla karşılamıştır. Arabasından inen Paşa, halkı sevgiyle selamlamış, Ankara halkı da ona ikramlarda bulunmak için birbiriyle yarışmıştır. Paşa’ya soğuk ayran uzatan kadın, Satı Kadın’dır. Kendisinin köyün muhtarı olduğunu söyleyen Satı Kadın, kocasının da İstiklal Gazisi olduğunu belirttikten sonra; Atatürk kaç yılında doğduğunu sormuş ve Satı Kadın ‘’19 Mayıs 1919 Paşam.’’ cevabını vermiştir. Atatürk şaşırmış ‘’Sahiden mi?’’ demiştir. Bu sorunun ardından Satı Kadın, ‘’Ondan evvel yaşamıyordum ki...” cevabını verince Paşa etkilenmiş ve yardımcısına adını, soyadını ve adresini not ettirmiştir. Afet İnan’ın anlattığına göre Mustafa Kemal ‘’İşte mebus (milletvekili) olacak kadın.’’ demiş Satı Kadın için. Paşa aklına koymuştur Satı Kadını vekil yapmayı. Satı Kadın, Mustafa Kemal’in vekillik teklifini ‘’Hayır demek kolay mı Paşa'ya?’’ diyerek kabul eder. 1935 Türkiye Genel Seçimleri'ne aday olmuş ve 8 Şubat 1935 tarihinde Ankara milletvekili olarak meclise girmiştir. Milletvekili olma sürecinde, Ankara Valisi Nevzat (Tandoğan) Bey, Satı Kadın'ı iki jandarmayla makamına çağırır. ‘’Seni muhtarların reisi yapacağız.’’ diyerek, başı kapalı ve açık fotoğraflarını çektirir. Ancak bunların hepsi vekillik için hazırlıktır. Milletvekili olacağını gazeteden öğrenmiştir. Seçimleri kazanınca ‘’Madem reis olduk, reisler gibi gidelim Ankara’ya.’’ demiş, 12 atlı ile Ankara’ya varmış Satı Kadın. 3 gün sonra İsmet Paşa kabul etmiş kendisini. Okuma yazma öğrenmemiş Satı Kadın, ancak her konuşmayı, bilen birine not ettirmiştir. Mecliste söz alamadığı zamanlarda ‘’Bir yıl sonra bende düşündüklerimi dökeceğim.’’ demiştir. İlk konuşmasında müdafaa edeceği konu ise, çocukların ve kadınların sefil olmaması için, boşanma meselesidir. ‘’Boşanmalar olmamalı.’’ der. Sonralarda ‘’Mecliste en fazla hangi mevzu hoşunuza gidiyor?’’ sorusuna ise verdiği yanıtı: ‘’Hepsine zihnim açıktır. Memleket için olduktan kelli her mevzudan zevk alırım.’’ olmuştur. O dönemlerde hatti sanatı ile ilgilenen Mustafa Kemal, Satı Kadın'dan adını Hatı olarak değiştirmesini istemiştir. Halk arasında Satı Kadın olarak bilinen Satı Çırpan, TBMM kayıtlarına Hatı Çırpan olarak geçmiştir.

Mecliste Köylüyü Temsil Etti, Tarihe Geçti
Satı Kadın döneminde meclise giren başka kadın milletvekilleri de vardı. Çoğu yüksek tahsilli kadınlardı. Satı Kadın ise onların aksine çiftçi, emekçi bir kadınımızdı ve ülke sorunlarına haberdar olması Mustafa Kemal Paşa’nın dikkatini çekmişti. Satı Kadın mecliste köylüyü temsil etti, tarihe geçti! Türk kadınına her konuda örnek oldu. Mecliste köylüyü temsil eden Satı Kadın’ı, bir gün Ankara Köy Enstitüsü’ne götürmüşler. Orada şehirli gibi giyinmesini istemişler ama Hatı Kadın ‘’Ben köylüyüm, sizin adetlerinizi hak edemem, hem de istemem, yersiz olur.’’ diyerek karşı çıkmıştır Mustafa Kemal’e bu olayı anlattıklarında Paşa ‘’O yapacağını bilir, ne isterse öyle yapsın, hiçbir şeye zorlamayın.’’ demiştir. Zaman geçtikte kent hayatına alışan Satı Kadın başını açtı, takım elbisesini giyip kravatını takıp Meclis’te köylü kadını temsil etmeye devam etti. O günleri şöyle anlatıyor Satı Kadın: ‘’Gozel blozlar, elcikler (eldiven), çoraplar, fotinler verdiler. Beni şık bir Ankara güzeli yaptılar. Yarım saat içinde medeni bir Ankara kadını kalakaldım. Dünyalar benim oldu. Dünyalar durdukça Atatürk de dursun, cümleyi ayakaltında o kurtardı.’’

Satı (Hatı) Çırpan milletvekilliği görevini tamamladıktan sonra memleketi Kazan’a dönüp hayatına orada devam etmiştir. 19 Mart 1956 tarihinde köyünde hayatını kaybetmiştir. Kazan’da anıt mezarı vardır ve evi restore edilerek müze haline getirilmiştir.
Türkiye Cumhuriyeti’nde kadınlara seçme ve seçilme hakkının tanınmasından sonra, Satı (Hatı) Çırpan ile birlikte 16 kadın milletvekili meclise girmiştir. Ara seçimlerle birlikte o dönem mecliste olan kadın milletvekili sayısı 18’e yükselmiştir. 1 Kasım seçimlerinin sonrasında, 26. dönemde, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde bulunan kadın milletvekili sayısı 82’dir.
Satı Kadın, Türk kadınının çağdaşlaşması yolunda en büyük örnektir. Şimdi önümüzdeki görev, günümüz kadınlarını çağdaşlaştırmaktır. Nice Mebrure Gönenç'ler, Meliha Ulaş'lar, Satı Çırpan'lar bizim aramızdan çıkacaktır.

Tarih:
Diğer Haberler