Türk basını pek yüz vermedi ama Almanya kamuoyu Ekim 2019’dan bu yana eşine az rastlanan bir çocuk istismarı ve çocuk pornosu skandalı ile karşı karşıya. Sadece Aydınlık’ın haber yaptığı skandal, Kanada’da elde edilen çocuk pornosu görüntülerinin merkezinin Almanya çıkmasıyla başladı. İlk ortaya çıktığında bireysel bir adi vaka gibi görünen olayın arkasında organize bir suç örgütü izleri saptandı.
Dosyayı ve zanlıları takip eden emniyet ve hukuk görevlilerinin psikolojisini alt üst eden olaylar zinciri, 42 yaşında bir babanın 2 yaşındaki öz kızı ve 5 yaşındaki üvey oğluna cinsel istismar uygulayıp bunu çevrim içi platformlarda yaymasıyla başladı. İşin içinde sanal ortamda teşhir, propaganda ve alışveriş vardı. Kuzey Ren Vestfalya (KRV) Eyaletinin Lüdge bölgesinde bulunan bir kamp alanında yıllardır çocukların istismar görüntüleri internet ortamında yayınlanmıştı. Polis yaptığı baskında çok sayıda fotoğraf ve video kaydı ele geçirdi. Yaş ortalaması 1-10 arası değişen çocukların çoğu aynı bölgedendi. Daha ilk araştırmada kurbanların kendi öz çocukları ya da üvey çocukları olduğu belirlendi. Federal Krimanal Suçlar Polis Dairesi ve Devlet Kriminal Suçlar Polis Dairesi işbirliğiyle yürütülen soruşturmada 150 müfettiş görev aldı.
Gelgelelim, olay öylesine çarpık ilişkilere dayanan örgüt bağlarını sanal ortamda izlemek, soruşturmayı yürüten müfettiş ve savcılar için oldukça güçtü ve soruşturma ağır yürüyordu. Örneğin, raporlara, Wesel bölgesindeki bir şüphelinin dosyasını 10 Haziran 2019’de Kleve Cumhuriyet Savcılığı’na teslim ettiği, ancak 25 Ekim 2019’da tutuklandığı yansıdı.
ÇOCUKLARI PAZARLAYIP GÖRÜNTÜLERİ DAĞITMIŞLAR
Dünyanın ve Almanya’nın koronavirüs ile alt üst olduğu günlerde, insanlık dışı pedofili hız kesmedi. Alman devlet televizyonu WDR’nin bu yıl Haziran ayının ilk günlerinde internet sitesinde verdiği haber, yine KRV eyaletindeki Münster şehrinde geçiyordu. Soruşturmayı yürüten müfettişlerin bile kanını donduran olayı, Münster polis şefi Rainer Furth 6 Haziran 2020'de basın toplantısında duyurdu.
Furth, 25-26 Nisan gecesi Staufenberg'de 5 ve 10 yaşlarındaki iki çocuğa saatlerce tecavüz eden dört yetişkin erkeğin görüntü ve videolarına ulaşıldığını açıkladı. Olayla ilgili olarak 28 kişi tutuklandı, aralarında olayın baş faili 27 yaşındaki Adrian V.’nin annesi de vardı. Sanıkların yaş ortalaması 27-45 arasındaydı. O tarihe kadar bilinen kurbanlar arasında Adrian V'nin partnerinin on yaşındaki oğlu ve Staufenberg sanıklarından birinin beş yaşındaki oğlu da yer alıyordu.
İki gün sonra, WDR’de Münster Başsavcısı Martin Botzenhardt’ın açıklaması yer aldı. Açıklamada yeni olan, çocukların pazarlandığı ve istismar görüntülerinin dağıtımının yapıldığı bilgisi oldu. Hepsi de sanal ortamda, internet üzerinden yürütülüyordu. İşte dananın kuyruğu da burada koptu!
PROFESYONEL ŞİFRELİ KÜMELER
Polis, tespit ettiği yedi sunucuyu birinci derecedeki şüphelinin evinde değil, Münster'in başka bir yerinde buldu. Araştırmacılar, sunucuların 500 terabayttan fazla depolama hacmine sahip "birkaç yüz" veri kümesinden oluştuğunu ve kayıtların "son derece profesyonel" şifreli olduğunu açıkladı. Uzmanların bazı şifreleri çözmek için bazen bir hafta uğraştıkları da basına yansıdı. Alman basınında, Lügde, Bergisch Gladbach ve Münster skandalını araştıran polislerin bile psikolojilerinin etkilendiği ve profesyonel yardım aldıkları skandallar zincirinde, faillerden birinin annesinin her şeyden haberdar olduğu ve göz altına alındığından tutun da, kadının kreş öğretmeni olmasına kadar akıl almaz ayrıntılar da yer aldı. Haberlerde ayrıca, sanıklardan Adrian V.’nin 2016 ve 2017 yıllarında çocuk pornosu bulundurmak suçundan göz altına alındığı, üvey bir çocuğu bulunmasına rağmen uzaklaştırmaya gerek dulumadan Adrian V.’nin serbest bırakıldığı bilgisi vardı.
ARI KOVANINA ÇOMAK
Soruşturma ilerledikçe, istismarın insanlık dışı boyutuyla sanal ortamdaki örgüt boyutu da arttı. İşin içinde öz çocuklar, üvey çocuklar, değiş tokuşlar ve tümünün çevrimiçi sohbet gruplarında paylaşılıp pazarlandığı ortaya çıktı. Gruplarda en az 1800 üye bulunduğu da bildirildi.
KRV İçişleri Bakanı Herbert Reul ise bu skandalların araştırılması için 47 bölgede dağınık olarak bulunan araştırma birimlerini Devlet Kriminal Polis Bürosunda “Sanal Ortam Plan Ofisi” adı altında toplayarak yeni bir birim oluşturulduğunu duyurdu. Birim işe yaradı ve 2019 Mart ayında 1895 pedofil suç olayına ulaşılırken 2020 Mart ayında bu rakam neredeyse 2 katına çıkarak 3 bin 709’u buldu. Alman Kriminal Soruşturmacılar Derneği’nden Sebastian Fiedler, bu artışı “Arı kovanına çomak sokulunca yaşanılan doğal bir durum” olarak niteledi.
İNTERNET ÖZGÜRLÜĞÜNE DAYANAN TARTIŞMA
2019'da KRV, çocuk istismarı ve pornografik materyallerin reşit olmayanlar tarafından dağıtımını engellemek amacıyla ‘Çocuk pornografi birimi’ kurmuştu. Geçen Çarşamba, 1 Temmuz günü de, Federal Adalet Bakanı Lambrecht (SPD) çocuklara yönelik cinsel şiddetle mücadele için bir reform paketi teklifi sundu. Birliğin önderliğindeki İçişleri Bakanlıkları da failleri takip etmek için oldukça tartışmalı olan veri saklama sistemini (VDS) kullanmak istiyor. Böylelikle soruşturma sürecinde, bir internet bağlantısının arkasında kimin olduğu daha kolay bulunabilecek.
VDS, internet sağlayıcıların IP adresini (Kullanıcıların internette gezinirken bıraktıkları adres-ST) uzun vadede ve tüm kullanıcıların verilerini depolamasını zorunlu kılan bir sistem. İşte dananın kuyruğu burada koptu ve tam da bu noktada tartışma başladı. Veri koruyuculuğu adına VDS’ye itirazlar geldi. Böylesi kapsamlı depolamanın orantısız kullanılacağı, aynı zamanda çocuk istismarı ile mücadelede uygun bir araç olmadığı ileri sürüldü. Aynı çevreler, “failler çevrimiçi ortamda başka nasıl izlenebilir?” sorusuna ise bir cevap veremediler. Veriler depolanmadığı sürece karanlıkta kalan ağda, IP adresi teknik olarak uzun bir sunucu zinciri aracılığıyla anonimleşecek ve kullanıcılar artık tanımlanamaz olacak. Öte yandan Tornet gibi Darknet'e erişmek için kullanılan programlar, muhalifler, gazeteciler ve izlenmekten kaçınan kullanıcıların da gözdesi. Anonimliğin korunmasında, Darknet'te çocuklara karşı cinsel şiddet içeren, uyuşturucu ve hatta silah ticaretinin yapıldığı birçok özel pazarlama platformu yaratıldığı da biliniyor. Hal böyleyken, bayraktarlığını yaptığı sözde bireysel özgürlükler ve sözde kişi mahremiyetiyle çocuk istismarı arasında kalan Almanya’nın hangi yolu seçeceği önümüzdeki günlerde belli olacak.
Aydınlık Gazetesi