
Geçtiğimiz günlerde, Eğitim-Bir-Sen Genel Başkan Yardımcısı Atilla Olçum “ Kemalist ruhu, Kemalist ideolojiyi müfredatımızdan ayırmalıyız” diyerek niyetlerini açıkça ortaya koydu. Gelen tepkiler üzerine Atilla Olçum’a sendikasından destek geldi. Sendika sözlerini daha da ileri götürerek sendikalarının kuruluş amacının Kemalist ideolojiyi ilga etmek olduğunu belirterek Kemalizm’i sileceklerini söyledi.
Eğitim-Bir-Sen Sendikası, laikliğe, bilime, Cumhuriyet devrimlerine ve bunları temsil eden kurumlara sistemli saldırı yürütmektedir. Çünkü Cumhuriyetin eğitim kurumların anlayışı hurafeye karşı bilimin, gericiliğe karşı aydınlanmanın ideolojik merkezleridir.
Cumhuriyet Devriminin eğitim anlayışı
Kemalist devrimin eğitim kurumları, padişahın kulu olmaya koşullandırılmış bir ümmetten, eşit ve özgür yurttaşlardan oluşan bir ulus doğması için, eğitimde çok büyük azim ve kararlılık göstermiştir. Eğitimin birinci ayağı; bilgi ve beceri birikimini artırmak, ikinci ayağı ise yeni insanı yaratmaktır. Cumhuriyet Devrim Kanunları da bu doğrultuda çıkarılmıştır. Bu kanunlar emperyalizmle birleşen gericiliğe karşı eylemli bir tavır almak; halkın şıhların, şeyhlerin, dervişlerin, marabaların, cemaatlerin, tarikatların kölesi olmaktan çıkıp, cumhuriyetin yurttaşı haline gelmesi; biat kültürü yerine hayatta en hakiki mürşit ilimdir diyen bir neslin yaratılmasıydı.

Yol Göstericimiz Bilim
Hayatta en gerçek yol göstericinin bilim olduğu gerçeği, aydınlanmacı bir şiardır. Atatürk devrimi eğitimi, gelişimini tamamlamış bir düzene uyacak nesillerin değil, devrimi sürdürecek ve derinleştirecek özgür yurttaşların yetiştirilmesinin aracı olarak değerlendirdi. Tek başına büyük Nutuk’un son bölümünde yer alan gençliğe hitabe Atatürk Devrimi’nin ne kadar aydınlatıcı olduğunun bir göstergesidir. Atatürk Devrimi sadece toplumun çehresini değiştirmedi. Aynı zamanda akılda ve yürekte de köklü değişiklikler yarattı.

Eğitim-Bir-Sen’in Özlemi
Şu anki eğitim sisteminin amacı, “dindar nesil” yetiştirmek olarak formüle edilen, padişahın kulu olmaya koşullandırmış ümmet toplumu yaratmaktır. Sistem bu amacına ulaşabilmek için Cumhuriyet devrimleriyle hesaplaşmak zorundadır. Padişahın kulu olmaya koşullandırılmış ümmet toplumu özlemi, ancak devrim kanunların kaldırılmasıyla mümkün olabilir. O yüzden “Atatürk Devrimleri’ni benimsemiş nesillerin yetiştirilmesi” hedefi Milli Eğitim’den kaldırılmaktadır. TEOG sistemi kullanılarak binlerce liseli zorla imam hatiplere yerleştirilmektedir. İmam hatipleştirilemeyen okullarda ise sözde özgürlük adı altında mescitler açılmakta, ”dindar nesil” yetiştirme hedefine doğru ilerlenilmektedir.
-Sınavda başarısız olduğunu düşünenler; Berrinler intihar etmektedir.
-Liselilerin evlenmesinin önündeki engellerin kaldırılması sonucu (4+4+4 ) arkadaşlarımız gerdek gecelerinde hayatını kaybetmektedir. Çocuk gelinlerin ölüm nedenlerinin ilk sırasında cinsel ilişki ve hamileliğe dayanan sorunlar gelmektedir.
- Önceden dershanelerin, şimdi ise temel liselerin parasını çıkarmak için inşaatlarda çalışan öğrenci arkadaşlarımız kazalar sonucu hayatını kaybetmektedir.
- Öğretmeni tarafından cinsel tacize uğrayan Cansellerimiz canına kıymaktadır.
Eğitim-Bir-Sen Kemalizm’i silmek için ellinden ne geliyorsa yapsın. Karşılarında 150 yıllık devrimci mirasa sahip olan Türk Gençliği vardır. O gençlik, gericilik ne zaman hortlasa gerekli cevabı her zaman vermiştir. Bazen herkesin suskun olduğun anda ilk kurşunu sıkan Hasan Tahsin olup cesaretini göstermiştir. Bazen de gericiliğin üzerine yürüyen Kubilay olmuştur. İşte, o gençlik gericiliği silmiştir.
Gericiler ne kadar çaba gösterirse göstersinler, Kemalizm’i silecek kendi gençliklerini yaratamamışlardır. Eğitim sistemleriyle, medyasıyla neyi varsa harekete geçseler bile emellerine asla ulaşamayacaklardır. Yani, Kemalizm’i silecek silgileri hala yoktur, olamayacaktır da…
Bora Çelik
TLB Genel Başkanı