66 yaşında ama hala gencecik biri ayrıldı aramızdan, büyük sanatçı Tarık Akan. Kendisini, ülkesinin demokrasi mücadelesine adamıştı. Doğum gününde Silivri duvarlarına dayanmış, omuz omuza barikatları devirmiştik onunla. O da “Uyuşturucuya Karşı YAŞA” diyordu bizim gibi. Aslında biz ne dersek o farklı bir şey söylemiyordu, o bir şey derse de biz farklı bir şey söylemiyorduk.
Biz onu ilk tanıdığımızda gencecik, uzun boylu biriydi. Yakışıklıydı da. Televizyonda görmüştük. Damat diyorlardı ona, Damat Ferit.
Sonra bir baktık ki; Yol, Maden, Sürü gibi filmleri süslemişti. Bir şeyler anlatmaya çalışıyordu herkese.
Düşündükleri ve inandıklarından asla taviz vermeyen bir insandı Tarık Akan. Usta oyuncu “Bütün mücadelemiz; çağdaş, laik, Atatürkçü, ilerici, aydınlık bir Türkiye içindir” sözüyle yolunu net olarak belirtmişti.
“Benim için sanatçılık, yapılan tüm yanlışlara karşı halkımın yanında olmaktır” diyerek bizim de eleştirdiğimiz, etliye-sütlüye karışmam ben diyen aydınlara “Sanatçı nasıl olmalı?” sorusunun cevabını veriyordu. Ki sözleri havadan değildi, mesleğinin erbabıydı. Antalya Altın Portakal Film Festivali’nde en fazla ödül alan erkek oyuncu olma başarısını göstermişti.
Haksızlığa, hukuksuzluğa, züppeliğe karşı onurlu bir yaşam…
Ranta, talana, soytarılığa karşı dik bir duruş…
Mücadeleler ile dolu 66 sene!
Hepimiz onun can kardeşiydik. Tarık Ağabey bizim için camları kıracak, barikatları yıkacak. Sonsuza dek!
Devrimci olmanın tüm esaslarını barındırıyordu Tarık Ağabey, ışıklar içinde uyu!
Emanetini ileriye taşıyacağız, söz olsun…
Bengisu Üründü
TLB DENİZLİ