YAZAR
Çocukları para karşılığı, toplumun ahlak değerlerine dayanmayan çeşitli hareketlerin içine sokan, sözde youtube fenomeni “Gaga Bulut” lakaplı Bulut Altuğ ile aynı yozlaşmışlık içerisinde yine çağımızın zaman kaybı olan sosyal medya aracı “tik tok” uygulaması ile Atatürk’e el uzatan şahıslar İçişleri Bakanlığı’nın talimatı ile ivedilikle gözaltına alındı ve gerekli işlemler başlatıldı.
Üstüne üstelik “Gaga Bulut” adlı şahıs, yaptığı bu ahlaksızlığı videoda “Laiklik” ile vurguladı. Nasıl ki IŞİD terör örgütünün söylemiyle gerçek İslam’ın bir gerçekliği yoksa Gaga’nın yaptıkları da gerçek laiklik değildir. Gaga Bulut’un yaptıkları laiklik başta olmak üzere topyekûn Atatürk ilke ve devrimlerine zarar vermektedir. Bu sebeple yaşanan her iki olayda Atatürk’e ve Atatürkçülüğe karşıdır. Türkiye’nin Atatürkçü, vatansever gençliği ülkemizin gericileşmesine, yozlaşmışlara izin vermeyecek. Gericiliğe geçit yok!
EMPERYALİZMİN SAVAŞ ARACI OLARAK YOZLAŞMA
Bu meselelere bakıp, topyekûn ülkemizin durumunu tahlil etmeye çalıştığımızda Cumhuriyet Kanunlarına, Atatürk Devrimlerine olan ihtiyaç büyük bir özlem ile kendini gösteriyor.
Ülkemizin geçtiği bu zor zamanlarda sistemin savaş argümanları sadece topraklarımızı işgal etmeye çalışan teröristler ve onların teçhizatları değil. Bugün hepimize sirayet eden, hayatımızın her alanında bizimle temas eden, yayın organlarımızdan, iletişim araçlarımıza kadar içimizde olan neoliberal yaşam tarzı ve onun yarattığı bilim dışı, vatansever bilinçten uzak, ahlak yoksunu karakterleri ile topluma saldırıyor ve bilincimizi işgal ediyor.
İşte sistemin bu aygıtları, ideolojiden uzak, kendi milli tarihini öğrenememiş ve hayranlık duyacağı aydın, milli karakterler yerine topluma her hangi bir kazanım sağlamayan, sadece anlık zevk ve sorgusuz kahkahalara sebep olan videocuların markalaştığı karakterler ile savaş içerisinde ve bu savaşın mevzilenmesi çok bariz görülmektedir, Atatürk düşmanlığı. Bugün Atatürk’e el uzatmak da, çocukları çeşitli ahlaksız tavırlara sokup bunu laiklik ile benzeştirmek de Cumhuriyet’e ve devrimlerine saldırıdır ve emperyalizmin ülkemizi kimliksizleştirmeye çalıştığı savaş tekniklerinden biridir.
Laikliği sadece din ve devlet işlerinin bir birinden ayrılması olarak nitelendirip, laikliği bireyin sözde sınırsız özgürlüğü sanması ve yaşadığı bilinçsizliği “laiklik” diye haykırması, neoliberal yaşam tarzının ta kendisidir ve aklın esaretinin vücut bulmuş halidir. Burada bilim yoktur, neden-sonuç ilişkisi yoktur, topluma fayda yoktur, üretim yoktur. Varsa yoksa tanımı her zaman açık uçlu bırakılan, batının süslü çalgı aleti olan “bireyin sınırsız özgürlüğü” vardır. Bu yaşam tarzı, gençliği ve çocukları geleceksiz bırakır. Para ve popülerlik karşılığında rezil olmayı kabullenen ve kendi toplumundan koparak dejenerasyona uğrayan bireyler yaratır. “Bireyin sınırsız özgürlüğü” çocukları ve gençleri suiistimal etmenin adı olamaz.
HAYATIN ANLAM KAZANDIĞI, İNSANIN ÖZÜNÜ KEŞFETTİĞİ BİLİNÇ: LAİKLİK
Laiklik özü ve ortaya çıkış itibariyle krallığa ve feodal hâkim sınıflara karşıdır. İdeolojik olarak dini düşüncenin dünya işlerindeki tahakkümünü bitirir. Türkiye açısından daha yakın baktığımızda sultanlığı ve halifeliği yıkan devrimin ve onu gerçekleştiren Türkiye halkının, Türk Milletinin kendi mücadelesinin bir talebidir laiklik. Tarikatların ve cemaatlerin olduğu bir yerde milli egemenlikten bahsedilemez. Bireyin din ve vicdan özgürlüğü diye tanımlanan “laiklik” toplumun akılsızlaşmış, kimliksiz, sorgulamayan karakterlerini reddeder. Çünkü laiklik, kurtuluş savaşında topyekûn savaş mücadelesi veren, Anadolu halkıdır, Zonguldak’ta emeğiyle parasını kazanan maden işçisidir, pamuk tarlalarında ekinlerini süren çiftçidir, hayatını beyaz önlüğünle bir laboratuvarda insanlığın geleceği için kendini bilime adamaktır, feda etmektir. Laiklik, yaşamayı ciddiye almaktır, her daim Atamızın gösterdiği yolda, açtığı hedefe durmadan ilerlemek için mücadele etmektir.
“Atatürk ilkeleri mi Aleyna Tilki şarkıları mı?” sorusu ile toplumun aklını bulandırmaya çalışan bu gerici güruh, ülkemizin yılmaz bekçileri, aydınlık savaşçıları TLBlilerin aydınlanma mücadelesinin altında kalacak. Gericisiyle, bölücüsüyle, vatanımıza el uzatan cümle düşmana karşı Atamızın izinde O’nun ilkeleriyle mücadele edeceğiz. Türkiye’ye, Türk gençliğine, Türki istikbal ve istiklaline sahip çıkmanın yolu budur.
Laiklik, ekmek gibi su gibi oksijen gibi ihtiyaçtır. Laiklik, akılsızlaşmış bireylerin uçkurlarını düşünerek kendi yarattığı tanımların aksine, bilimdir, akıl ile hareket etmektir. Ülkemizi cumhuriyet devrimleri ışığında 6 Ok ile yeniden aydınlatacağız. Türk genci tarihte kazandığı kimliğini koruyacak ve yurdun dört bir köşesinde sınıfsız, sömürüsüz, imtiyazsız bir paylaşım toplumunun mücadelesini verecek. 5 yıldır karış karış nerde Türk gencine özellikle de lise çağındakilere bir saldırı varsa orda karşılarına dikildik. Uyuşturucuya ve uyuşmaya karşı tüm toplumun sesi; gerici, bölücü ve asalakların düşmanı olduk. Türkiye Liseliler Birliği bunun teminatıdır. Vatanseverlerin, aydınlık savaşçılarının kalesidir.
Sistemin ideolojik akılsızlaşmasına karşın, Atatürk ilke ve devrimlerine sımsıkı sarılacağız ve laik, bağımsız bir Türkiye’yi inşa edeceğiz. Ant içtik, emperyalizm seni mahvedeceğiz, toplumumuzu özgürleştireceğiz. O yüzden endişeye gerek yok TLB var. Liseler bizimle aydınlanacak.
Ali Erdem KÖZ
TLB İzmir İl Sorumlusu
talebe.org