Çürüyen Sistemin Futbola Etkisi

Avrupa Süper Ligi girişimiyle birlikte futbolun kökü; aç gözlü, kapitalist ve kan emici kulüp sahipleri tarafından dinamitlendi.

Çürüyen Sistemin Futbola Etkisi

YAZAR

Dünya futbolunun önde gelen kulüpleri; Milan, Arsenal, Atletico Madrid, Chelsea, Barcelona, Inter, Juventus, Liverpool, Manchester City, Manchester United, Real Madrid ve Tottenham yaptıkları açıklamayla Avrupa Süper Ligi'ni kurduklarını açıkladı. Aynı zamanda bu 12 takım Avrupa Kulüpler Birliği'nden de ayrıldıklarını bildirdi. Bununla birlikte Almanya ve Fransa ligi takımları Avrupa Süper Ligi'ne katılmayı reddetti. Bu girişimle birlikte futbolun kökü; aç gözlü, kapitalist ve kan emici kulüp sahipleri tarafından dinamitlendi. Bu yazıda Avrupa Süper Ligi’nin ne amaçla kurulduğunu, nasıl fonlanacağını, futboldan neleri götüreceğini ve diğer etkilerini anlatacağız.

 

 Avrupa Süper Ligi Nedir?

 

 Kısaca ligin işleyişini anlatalım. Organizasyon 15 kurucu sabit takım (3 kurucu takım daha açıklanacak) ve 5 takım her sezon performansa ve kriterlere dayalı olarak seçilecek toplam 20 takımla oynanacak. Maçlar hafta içi oynanacak ve takımlar yerel liglerinde oynamaya devam edecek.UEFA, İngiltere Premier Lig, İtalya Serie A ve İspanya La Liga yönetimleri daha önce yaptıkları açıklamada bu lige katılan takımlara çeşitli yaptırımlar uygulanacağı; başka bir organizasyona (Şampiyonlar Ligi veya Avrupa ligi gibi turnuvalara) katılmalarının yasaklanacağı ve bu yaptırımların ligde oynayan oyuncuların milli takımlara gitmesine engel olmaya kadar varabileceğini açıklamıştı.

 

 Futbolun Ruhunun Ölüm Fermanı

 

 Futbol kültürü, sermayenin kıskacında zaten intihara doğru yol alıyordu. 12 kulüp ise bugün işi uzatmayarak futbolun ölüm fermanını çıkardılar. Bugün bu karara imza atan takımlar dahil olmak üzere birçok takımın kuruluşu işçi sınıfına, sisteme isyan eden gruplara dayanır. Tarihsel futbol rekabetleri sınıf mücadelesinin çoğu ülkede getirdiği bir sonuçtur. Bu yıllara geldiğimizde ise kendini halkın takımı olarak açıklayan kulüpler bile büyük şirket patronlarının, petrol zenginlerinin elindedir. Bakınız eski futbol yıldızı Gary Neville bu konuda ne söylüyor; “Tüm İngiliz kulüpleri için Avrupa Süper Ligi için alınan kararı şok edici buluyorum. Liverpool, 'Asla yalnız yürümeyeceksin' diyorsunuz, halkın takımı olduğunuzu iddia ediyorsunuz. Manchester United, işçiler tarafından kuruldunuz. Bunu durdurun. Bunun olmasını engelleyin. Bu karara imza atan İngiliz kulüplerinin sahipleri, bu ülke futbolu için hiçbir şey yapmadılar. Sahtekârlar. Taraftarların korunmaya ihtiyacı var." Bu ligi kuran takımlar dünya futbol sermayesinin %77’sini elinde bulunduruyor. Mevcut sistem içerisinde bunu diğer takımlarla paylaşıyorlardı. Şimdi ellerindeki parayı daha çok arttıracak ve sadece 12 kulüp arasında paylaştıracak bir yapının içerisine girdiler. Türkiye Süper Ligi ve diğer liglere ‘ötede oynayın’ dediler. Dünya üzerinde egemen kapitalist sistem, futbola da şekil verdi.

 

 Tüm Kötülüklerin Anası: ABD

 

 Dünya üzerinde, insanların değer verdiği zevk aldığı ne varsa onları kendi eline geçirip sömüren ABD, burada da tabii ki karşımıza çıkıyor ve futbola darbenin merkezinde olduğunu bize gösteriyor. Avrupa Süper Ligi, ABD’nin en büyük banka ve finansal hizmet şirketlerinden biri olan JP Morgan tarafından finanse edilecek. JP Morgan kurucu kulüplere ilk başta toplam 3,5 milyar Euro ödeyecek.

 

 Sportif Liyakat Yok Olacak

 

 Futbol, dünya üzerinde bu kadar ilgi gören tek spor diyebiliriz. Bunun nedeni her takımın doğru sistem ile başarıyı yakalama kapasitesinin olması. En dipten gelen kulüplerin mucize olarak sayılacak başarıları, o takımın ait olduğu bölge içerisinde yaşayan insanlara inanılmaz duygular yaşatıyordu ve futbolu cazip kılıyordu. Tamamen eşit olmasa da herkesin kendi mucizesi için şansı vardı. Şimdi bu yok ediliyor. Sabit takımlar arasında yapılacak müsabakalar diğer takımları sistemin en dışına itiyor. Galatasaray'ın Avrupa Ligi şampiyonluğu, Leicester City'nin İngiltere Ligi Şampiyonluğu, Yunanistan'ın Euro 2004 şampiyonluğu artık çok daha az anlamlı olacak. Uluslararası başarılar geride bırakırsak yerel ligler bile pek bir anlamı olmayan turnuvalara dönecek.

 

 Çıkış Yolu

 

Bu kadar büyük bir sermayesi olan bir sporun tabii ki bu kirli sistem içerisinden kurtulması çok zor ama imkânsız değil. Bu sürece UEFA ve yerel liglerin takımları yeterince denetlememesi sonucu geldik. Astronomik fiyatlar ile transfer olan futbolcular, mafya, şike, bahis baronları tarafından çürütülen sisteme karşı koruyucu olması gereken UEFA yetersiz kaldı. Bu kuyudan ancak bir devrimle çıkılabilir. Denetim kurulları hem yerelde hem uluslararası düzeyde geniş yaptırım yetkilerine sahip olmalı. Bahis şikesi, para aklama ve daha fazlasına karşı sert önlemler alınmalı. Belki de bu sistemin en temiz parçası olan taraftarların yapacağı küresel boykotlar da geri adım attırabilir. Yeni sistem içerisinde ezilen takımların bir araya gelerek kuracağı ligler de tabii ki bir başkaldırı olabilir. Ancak finansal yönden büyük engellerle karşı karşıya gelinmesi muhtemeldir. Bu çok iyi niyetli bir fikir olsa da şu an için pek mümkün gözükmüyor. Futbol, amatör ruhun cazip kıldığı, işçi ve sınıf mücadelesinin büyüttüğü bir tutkuydu. Şimdi ise küreselci şirket ve patronların elinde can çekişiyor.

 

Tarih:
Diğer Haberler