Dershaneler Bahane Gericilik Şahane

TLB Genel Başkanı Bora Çelik yazdı

Dershaneler Bahane Gericilik Şahane

YAZAR

Dershanelerin kapatılacağını ilk 2012 9 Eylül günü duyduk. Bizzat kendisi söyledi okullar varsa dershaneler niye var. Hatta parası olmayan vatandaşın dershaneye gidemediğinden bahsediyor. Daha söyleyemedikleri var elbette biz devam edelim. Dershanelerin eğitim sistemin bir tuzağıdır. Öğretmenlerimiz adeta ücretli birer köleye, çoğu zamanda meslek dışı çalışmak zorunda bırakılıyor. Öğrenciler sadece sınav merkezli dersler alıyorlar. Hayatın merkezine sınav merkezini yerleştiren sistem bizleri kendimize yabancılaştırıyor. Müzik beden eğitimi ve resim gibi derslerden uzak kalarak yeteneklerimizi keşfedemeden büyümüş tek yönlü robot insanlar haline geliyoruz. Tayyip bu söylediklerimizi duysa bizi çok sever mi? Ya bizler Tayyip’in bizi sevebilme ihtimalini bile sevemezken dershaneler kapatılmalı nasıl diyeceğiz? Geldiği günden itibaren dershane sayısını 2 kat arttıran Tayyip Erdoğan’ın bu çıkışına mı inanacağız? Yoksa bizleri kendimize yabancılaştıran bu sisteme karşı dershaneler kapatılmalı mı diyeceğiz?

Eee ne demişler ay bozmaz, süt kokmaz. Kokarsa ayran kokar, çünkü aslı süttür. Bugün Eğitim sistemi hiç olmadığı kadar kokmakta ve bizler için büyük bir tehdit haline gelmekte. Peki, bizler sadece kokan sorunlarımı mı inceleyeceğiz, yoksa bu süt neden bozuk bunu mu inceleyeceğiz?

 

Cumhuriyet Dönemine Kadar Eğitim

Osmanlı’da devlet eğitimciliği tam anlamıyla egemen olamadı. Bu durum Kemalist devrime kadar devam etti. O dönemde eğitimler çeşitli vakıflar ve medreseler vardı. Bu medreseler de gerici safsatalara dayanan birkaç hadis kitaplarına dayanıyordu. Matematik, fen ve tıp alanlarında bir çalışma gün geçtikçe kötüye gidiyordu. Çocuk mektepleri ise Kur’an okumayı, namaz kılmayı öğretmekten ve namaz surelerini ezberletmekten ibaretti. Tanzimat döneminde Rönesans etkisiyle batı modellerine uydurulmaya çalışılmış bazı mektepler açılsa da, eğitimler dünyadan habersiz yaşayan ve sadece din ve ahiret esaslarına dayanan medrese eğitimi hâkimiyetini devam ettiriyordu. Aynı zamanda gericiliğin merkezi olan şeyhülislamlık eğitim üzerindeki etkisini sürdürüyordu. Jön Türk hareketinde eğitimde bazı değişiklikler getirse de yetersiz kaldı.

 

Cumhuriyet Döneminde Eğitim

 

Eğitime verilen önemi de Sakarya savaşının en şiddetli olduğu anda daha önce hiç görülmemiş bir olay olarak savaşın ortasında, Ankara’da bir eğitim kurultayı toplamasından anlayabiliriz. Cumhuriyet döneminde eğitim alanında yapılan devrimler ortaçağ eğitim ve anlayışlarını keskin bir bıçakla ayırdı. Din ve ilim adı altında gericiliğin yuvası olan medreseleri ortadan kaldırması gerekiyordu. Medreselerin kaldırılacağını Gazi Mustafa Kemal 3 Şubat 1923 tarihinde İzmir’de söylediği bir nutukta müjdeledi. Müjdenin ardından 1 ay sonra medreseler kapatıldı.

Cumhuriyet’in milli kültür alanındaki en kıymetli eserlerinden biri harf devrimidir. Türkçe’nin sesli harflerle yetersiz bir abc kullanması okuryazarlığı oldukça güç hale getiriyordu. Harf devrimi ülkede seferberlik ilan ettirdi. Bu seferberlikte Mustafa Kemal Atatürk’e Başkumandan yerine Başöğretmen unvanı verildi. İsmet Paşa Malatya’ya giderken Öğretmen olarak gidiyorum diye seslenirdi. Harf devrimi matbaa alanında büyük ilerlemeler gösterdi. Çünkü bir haberi Arap alfabesiyle göre 612 şekil kullanarak yazabilirken Türk alfabesine geçtikten sonra bu sayı 70’e indirdi. Harf devriminden sonra birkaç yıl içerisinde 2 milyon vatandaş okuryazar oldu. Ardından gelen Türk tarihi yurt bilgisi gibi derslerle Türkiye’de yeni bir kültür doğuyordu.

Kemalist devrimin eğitim kurumları, padişahın kulu olmaya koşullandırılmış bir ümmetten, eşit ve özgür yurttaşlardan oluşan bir ulus doğması için, eğitimde çok büyük azim ve kararlılık göstermiştir. Eğitimin birinci ayağı: bilgi ve beceri birikimini arttırmak; ikinci ayağı ise yeni insanı yaratmaktır. Emperyalizmle birleşen gericiliğe karşı eylemli bir tavır almak; halkın Şıhların, şeyhlerin, dervişlerin, marabaların, cemaatlerin, tarikatların kölesi olmaktan çıkıp, cumhuriyetin yurttaşı haline gelmesi; biat kültürü yerine hayatta en hakiki mürşit ilimdir diyen bir neslin yaratılmasıydı.

Günümüz Eğitim

 

Günümüzdeki eğitim anlayışı doğrudan Kemalist devrimi hedef almaktadır. AKP kendi insanı yaratma amacı gütmektedir. O yüzden “Atatürk devrimlerini benimsemiş nesillerin yetiştirilmesi” hedefi Milli Eğitim’den kaldırılmaktadır. TEOG sistemin kullanılarak binlerce liseli zorla imam hatiplere yerleştirilmektedir. Türban Anaokullarına kadar sokulmaktadır. Yaptıkları şura toplantılarında, karma eğitimlerin kaldırılmasının tartışmaya açmakta ve milli eğitim anlayışlarından birer birer koparılmaya çalışılmaktadır.
Bu sistem içerisinde başarılı olabilmek için ezbercilik şart halindedir. Yaş, zekâ, fikir ve yetenek kabiliyetlerine göre başarı istenmez. En iyi öğrenci ezberleyen en iyi öğretmen ise en korkulanıdır eli en sert olanıdır. Okullarda laboratuvarlar yerine, mescitler en acil ihtiyaçlardır. Meslek liselerimiz ise sisteme göre başarısız insanların bir araya toplandığı ve lise mezunu olabilsin diye kurulan liselerdir. İmam Hatip liseleri biat eden bir gençlik yetiştirme merkezleridir. Güzel Sanatlar liselerinin güzelliği sadece isimlerindedir. Sporun eğitim içerisinde bir günahtır.

 

AKP, F Cemaat Kavgası


Dershaneler, devlet eğitimin yetersizliğinden bir seçenek haline geldi. Hatta başarı dershanelere gitmeden neredeyse imkânsız algısı yaratıldı. Aynı algıyı yaratanlar bugün dershaneleri kapatmak için kolları sıvadı. Bugün dershaneler kapatılacak olması AKP ile F Cemaati arasındaki kavgadan kaynaklandığı herkes tarafından bilinmekte. Dershane sayısını geldiği andan itibaren iki kat arttıran AKP’nin devlet eğitimini iyileştirmeyeceği kendi yeteneklerimizi keşfedeceğimiz parasız bilimsel bir eğitim gelmeyeceği aşikârdır. Ancak dershanelerin kapatılmanın ardından F cemaatinin en önemli gelir kalemlerine çok ağır darbeler indirilmiş olacaktır. Akp’de emellerine ulaşabilmek birikimim ve yeterli kadrosu yoktur. Padişahın kulu olmaya koşullandırılmış ümmet toplumu özlemi ancak özlemlerin de kalacaktır.

Dershanelerin yerini temel liseler aldı
Dershanelerin yerini temel liseler aldı

Dershaneler Neden Kapatılmalı?

 

Öğretmenlerimiz adeta ücretli birer köleye, çoğu zamanda meslek dışı çalışmak zorunda bırakılıyor. Öğrenciler sadece sınav merkezli dersler alıyorlar. Hayatın merkezine sınav merkezini yerleştiren sistem bizleri kendimize yabancılaştırıyor. Müzik beden eğitimi ve resim gibi derslerden uzak kalarak yeteneklerimizi keşfedemeden büyüyen, tek yönlü robot insanlar haline geliyoruz. Sınıf arkadaşımızın başarısından mutluluk duyan değil başarısızlığına sevinen insanlar haline getiriliyoruz. İnsanı insan yapan varsa onlardan uzaklaştığımız ölçüde başarılı olabiliyoruz. İnsan olmak için dershanelerin kapatılmasını istiyoruz. Bugün dershanelerin kapanmasını talep etmek AKP’nin koyduğu Temel liseleri savunmak anlamına gelmemelidir. En büyük uyuşturucu olan F Cemaatin okulları ve günümüz Milli eğitiminden kurtulmak anlamına gelmelidir.

 

Nasıl Bir Milli Eğitim

 

Bu zamana kadar çok yuhalamalar yapıldı. Tayyip’in sözlerine kanıp F cemaatle kol kola girip dershaneleri savunan “solcular” bile gördük. Artık salt karşıtlık değil üretme zamanı gelmiştir. Bizlerin önündeki görev gerçekten Milli eğitimi inşa etmektir. Ezberci eğitimler yerine yaşa, zekâya, fikre dayanan sistemlerin getirilmesidir. Ders makinesi öğretmenler yerine öğrencilere kendisini sevdire bilen; eli sert diye değil sevildiği için saygı gören öğretmenler yetiştirilmelidir. Tüm öğrencilerin yeteneklerini keşfedebildiği meslek liselerine eski önemini tekrardan kazandırılmalıdır. Başarılar sınav merkezli değil, geleceğe yön veren üretim merkezli olmasıdır. Bu saydıklarımızın inşası ancak gerçekten bir milli eğitimle anlayışı ile gerçekleştirilebilir. Okullarda ki tüm gerici uygulamalar terk edilip bilimin yol göstericiliğine dönülmelidir.

 

Gelecek Ellerimizde!

 

Bu sistem bizlerin kaderini daha ilkokula başlarken çizmeye çalışmaktır. Geleceğimize yön vermek artık bizlerin elindedir ve titizlikle çalışmak gerekmektedir. Her lisede birlikte hareket edecek; en büyük akıl olan ortak aklı çalıştırarak birlikte çözümler üreteceğiz. Geleceğimizi onların ellerine bırakmayacağız. Vakit, geleceğimizi kendi ellerimize almanın vaktidir.

 

Bora Çelik

TLB Genel Başkanı

 

Tarih:
Diğer Haberler