YAZAR
1952 Sakarya doğumlu olan Gaffar Okkan, 1970' te polis kolejinden, 1973'te ise Akademi'den mezun olarak görev hayatına başladı. Aynı zamanda İstanbul Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Kamu Yönetimi Bölümü mezunudur. Çeşitli kademelerde görev aldıktan sonra, 1993'te 1. sınıf emniyet müdürlüğüne terfi ederek Kars İl Emniyet Müdürü oldu. 1997'de ise Diyarbakır İl Emniyet Müdürü oldu. Diyarbakır'a ilk gittiği gün bir restorana girer iki tane polis görür. Polisler hesabı ödemeden gider. Okkan hesabı ödemek ister dükkan sahibi "Boşver oğlum Allah'ından bulsunlar" der Gaffar Okkan " Ben Diyarbakır emniyet müdürüyüm artık bir sıkıntınız olursa çekinmeyin gelin" deyip hesabı ödeyip çıkar. Sadece güvenlik için değil Kürt Türk kardeşliği için orada olduğunu her hareketinde hatırlatan Okkan Diyarbakırspor'a büyük destek vermiştir. Gaffar Okan’ın Emniyet müdürü olduğu dönemde Diyarbakırspor yönetiminde olan Selahattin Gönül Gaffar Okkan’ı şu şekilde anlatmaktadır ;
"… Onunla Diyarbakırspor'da uzun bir çalışmamız oldu. Diyarbakır'da onun gibi insanlar olsaydı, Diyarbakır bu şekilde anılmayabilirdi."
"Artık masa başında oturan polis istemiyorum.”
Gaffar Okkan artık göreve başlamıştır. İlk gününde bütün polisleri toplar, bir toplantı yaparak "Artık masa başında oturan polis istemiyorum. Herkes sokaklarda olacak insanlara nazik davranacak” diyerek halkın gönlünü fethetmeye başlamıştır.
İlk atandığı vakitlerde kimseye görevini söylemeyip, öncelikle şehri gezer. Örneğin; Çaycıya gidip, “çay içeceğim ama param yok” der, çaycı ise “lafımı olur” cevabını verir. Aynı gece şehirdeki başka bir restoran olan Ciğerci Halil Usta’ya giden Okan burada ise “yemek yiyeceğim ama param yok” der. Halil Usta ise “para mı?” diyerek güler ve “Yabancı olduğun belli, kalacak yerin var mı peki” diye ekler. Bu cümlelerin üzerine Gaffar Okan’ın gözleri dolar. Ertesi gün makam arabasıyla aynı yemek dükkanının önünden geçen Gaffar Okan durup tüm esnafı selamlar ve görevinden bahsederek onlarla tanışır. Bu durumu Halil Usta, “Yıllardır tanıdığımız polis yerine bu kişi bana sarılmıştı. Hem sıradan bir polis değil, 5500 kişinin şefi, bir Diyarbakırlı için bunlar çok şey demektir. Anlayamazsınız.” Diyerek yaşanan durumu ifade etmiştir. Devletle göz göze gelmekten kaçan halk, Gaffar Okkan'ı o kadar benimser ki çocuklarının adını Gaffar koyan birçok aile dahi vardır.
Terörün Üstüne Yürüyen Mehmetçik ve Gaffar Okkan
Türkiye ve bölgemizdeki ülkeler bugün emperyalizm destekli terör örgütleriyle karşı karşıya bulunuyor. Emperyalizm ülkemizi ve bölge ülkelerini bölmek ve kukla devletler yaratmak için bu terör örgütlerini destekliyor. 30 Aralık 2018 günü Yenişafak gazetesinin haberine göre 300 zırhlı araç ABD devleti tarafından YPG militanlarına teslim edildi. Başka gazete küpürlerinde ise yüzlerce tır silahın yine terör örgütlerine verildiği yazılıyor. Yeniçağ gazetesinde çıkan habere ise ABD’nin YPG askerlerine eğitim verdiği ve bununla beraber onlara düzenli maaş ödediği haberi ile karşılaşıyoruz. ABD devleti tüm insanlığın gözü önünde bir terör örgütüne açık açık destek vermektedir. Bu desteklemeler sonucunda Mehmetçiğimiz şehit oldu, insanlarımız bombalar altında yaşamak zorunda bırakıldı. Yakın zamanda Ankara’nın göbeğinde bombalar patladı, 18 yaşında üniversite öğrencileri şehit düştüler. Terör hayatımızı ciddi anlamda etkiliyor. Fakat buna karşı Türkiye ve bölge ülkeleri bir direnç yaratmaya başladılar. Türk askeri bugün YPG ve PKK unsurlarına karşı amansızca bir savaşın içine girmiş bulunuyor. Bu onurlu vatan mücadelesinin sonucunda topraklarımız ve insanlarımız büyük bir özgürlüğün sonucuna varacak, ekonomik olarak ülkemiz rahatlayacaktır.
Bugün terörün üstüne giderken aynı zamanda bölge insanını da kazanmak gibi görevlerimiz var. Onlara hem terörün zararlarını anlatmalı hem de onları bu cephede kazanmak zorundayız. Türkiye’nin içinden geçtiği bu vatan mücadelesi sürecinde Gaffar Okan örnek alacağımız birinci kişilerdendir. Onun yarattığı özgürlük ve kardeşlik ortamı ülkemiz ve bölge insanları için en büyük ihtiyaçtır.
Gaffar Okkan’ı Kaybediyoruz ama Mücadele Sürüyor
Diyarbakır'da bu kadar başarıya imza atan Emniyet Müdürü Gaffar Okkan, önde ve arkada polis araçları ile ilerlerken birden şehirde elektrikler kesilir, ve Gaffar Okkan'ın arabası taranmaya başlar. 4.5-5 dakika süren bu çatışmada, Gaffar Okkan'la birlikte 5 polis memuru hayatını kaybeder. Suikastta kullanılan silahlardan ve yakın dönemde Hizbullah'a yapılan geniş çaplı operasyonlardan ötürü, suikastı Hizbullah'ın yaptığı ifade ediliyor. Bu suikasta 26 kişinin katıldığı belirtiliyor.
Orada bulunan ve yaralanan bir polis memuru ise durumu şöyle özetliyor ; "Gaffar Okkan makamından çıkıp valiliğe gidiyordu. Önümüzden geçti. Selamımızı verdik ve hemen araca binip peşine gittik. En önde motorize ekip, onun arkasında Gaffar Okkan'ın makam arabası, onun ardında artçı korumalar, onun ardında trafik aracı ve benim kullandığım araba. Olaydan önce şehirde elektrikler kesildi. Diyarbakır'da kaçak elektrik çok kullanıldığı için yine şalter attı sandık. Bindiğimiz anda bir Kaleş mermisinin sesini duyduk ve ardından bir el bombası atıldı. Yunus geçtikten sonra Gaffar Okkan'ın aracını taramaya başladılar. Biz, ne oluyoruz derken ben aracın yönünü başka yöne kaydırdım; ama üç köşeden biz de saldırıya uğradık. "İlk olarak taranan otomobilin ardından, Okkan ve yanında bulunan polis memurlarına yakından ateş ediliyor. Telsizle bilgi verildiğinde, ambulanslar olay yerine intikal ettiğinde ise artık maalesef çok geçtir.
Gaffar Okkan tabi sadece halkın sevgisini kazanmakla kalmayıp o zamanlar büyük güce sahip olan Hizbullah terör örgütünün bitirilmesinde büyük rol oynadı. Hizbullah terör örgütü lideri Hüseyin Velioğlu'nun İstanbul Beykoz'da yakalanmasında büyük payı olan Ali Gaffar Okkan, örgütün çökertilmesinde oldukça önemli bir rol oynadı. Gaffar Okkan'ın Hizbullah hakkındaki bir tespiti, o günlere ilişkin yaygın bir kanıyı ifade ediyor ; “Örgütün bu coğrafyada yaptığı eylemlerde, bu eylemleri devlet yapıyor imajı yaratıldığını tespit ettik .” Aynı zamanda Gaffar Okkan Kars'ta emniyet müdürü olarak görev yaparken PKK ve Hizbullah terörünün ve aşırı göçün ağır sonuçlarını yaşayan bir emniyet müdürüydü. Gaffar Okkan’ların, Eşref Bitlis’lerin görev yaptığı dönemde Türkiye’de bulunan tüm terör unsurları bitmeye başlamıştı. Onlarca terörist yakalandı ve yargılandı.
Daha önceki yıllarda terör örgütü PKK korkusundan kepenk kapatan esnaf, o gün bir polis öldüğü için kepenk kapattı. On binlerce kişi onu andı, arkasından ağladı. Onun ardından Diyarbakırlı vatandaşların söyledikleri bu acıyı belki biraz olsun tarif edebilir; Diyarbakırlı Emine teyze hakkındaki deftere şöyle yazıyordu: "Diyarbakır'ın binde biri kötü bilir, o da işine gelmediğinden. Keşke onun gibi evladım olsaydı." Baloncu Mehmet amca ise "çocuğum ölse bu kadar üzülmezdim, Keşke oğlum ölseydi." diye ağıt yakıyor. Gaffar Okkan'ın bu mücadele tarzı bize bıraktığı en önemli mirasıdır. Bu ülkede Gaffar Okkan'lar var olduğu sürece Türkiye'nin bağımsızlığına göz dikenler cevaplarını en sert şekilde yaşarlar.
Bugün Türkiye Liseliler Birliği olarak biz, yine Gaffar Okkan’ların mücadelesini örnek alıyoruz. Onların yolu mücadelemizi büyütüyor. Yakın zamanda TGB olarak Diyarbakır Bismil ilçesinde bir köyde okul kurduk, orada yaşayan halkın ağalara ve gericilere karşı mücadelesinde omuz omuza olduk. Ardından TLB olarak 2017 yılında Şırnak'ta ve bu sene Ocak ayında Bingöl'de bulunan köy okullarına "Gelecek Köprüsü" kurduk, binlerce kitabı oradaki kardeşlerimize ulaştırdık. Vatanın dört bir yanında Edirne'den Kars'a, Hatay'dan Ordu'ya TLB ve TGB olarak mücadele ediyor, Gaffar Okkanlar gibiyiz diyoruz. İşte Gaffar Okkan’ların geleceği olan gençlik budur. Diyarbakır’da ve tüm Türkiye’de yüzlerce Gaffar Okkan vardır. Yüzlercesi bugün TLB üyesidir.
Türkiye’nin içinde bulunduğu durumu aşacağına olan inancımız tamdır. Bu güvenli ile Gaffar Okkan’ı saygı ve özlemle anıyoruz.
Seçkin Öz
TLB Ankara İl Sekreteri
talebe.org