Gericiliğe geçit yok, Aydınlık Türkiye!

Türk Gençliği, Mustafa Kemal’in sözü ile gericiliği nerede görse tepeleyecek, tepeleyecek, tepeleyecektir.

Gericiliğe geçit yok, Aydınlık Türkiye!

YAZAR

“Din bir vicdan meselesidir. Herkes vicdanının emrine uymakta serbesttir. Biz dine saygı gösteririz. Düşünüşe ve düşünceye karşı değiliz. Biz sade din işlerini, millet ve devlet işleriyle karıştırmamaya çalışıyor, kasıt ve fiile dayanan tutucu hareketlerden sakınıyoruz. Gericilere asla fırsat vermeyeceğiz.”

                                                                                                                    Mustafa Kemal Atatürk

 

  Konya’da Ayşe Kemal İnanç Kız Anadolu İmam Hatip Lisesi’nde görevli Felsefe öğretmeni Ercan Harmancı’nın beden eğitimi dersinde eşofman giyen öğrencilerin zina yaptığı imasında bulunması gündemde hızla yerini aldı. Bu imanın basit bir cahilliğin ürünü olmadığı, gericilik ile ilericiliğin savaşının günümüze ki cephelerinden biri olduğunu biliyor ve buna göre de tavrımızı koyuyoruz.

 

  Kurtuluş savaşı yıllarında fiilen gerçekleşmeye başlayan Cumhuriyet Devrimi’nin temelde iki hedefi vardı. Birincisi; emperyalizme karşı milli devletini yaratmak, ikincisi; orta çağ gericiliği ile hesaplaşarak Misak-ı Milli sınırları içerisinde yaşayan halkların kaynaşarak millet olması.   

 

  Devrimin orta çağ ile hesaplaşma programı olan Şeriye ve Evkaf Vekâletii’nin kaldırılmasına dair kanundan, bazı kisvelerin giyilemeyeceğine dair kanuna kadar laik devletin yaratılması ve kökleştirilmesi gibi girişilen işler, cumhuriyetin laik ve demokratik ve aydınlanmacı niteliğinin oluşturulmasının adımıydı. Bu adımlar ile orta çağ gericiliğinden kurtulma yolunda önemli dönüşümler yaşayan ülkemiz, Cumhuriyet Devrimi ve onun yarattığı laiklik ve aydınlanma değerleri, yaşadığımız yüz yılın devrimci dinamiklerine öncülük etti ve mazlum milletlere esin kaynağı oldu. 1930’lu yıllardan sonra, milli burjuvazi içerisinde palazlanan bir kesimin iktidara yerleşmeye başlaması sonucunda devrimin hızı kesildi ve cumhuriyet durağanlaştı. İkinci Dünya Savaşı sonrası ise Türkiye’nin Atlantik Sistemi’ne bağlanması geri dönüş sürecini başlattı ve gericilik yeniden hortladı. Günümüzde Cumhuriyet Devrimi Kanunlarının uygulanmamasının getirisi ile birlikte gericiliğin hakim siyasal kuvvet içerisinde aktif rol alması, hedefine laikliği oturttu ve saldırıları da beraberinde getirdi.

 

  Gericilik, aydınlanma ile savaşını, sürecin doruğa ulaştığı, topyekûn vatan mücadelesi verdiğimiz bu günlerde hız kesmeden her alanda sürdürmeye çalışıyor, çabalıyor.  “Milli” Eğitim’in içini boşaltarak ümmetleşen, imam hatiplerle bilimden, sanattan uzaklaşan bir nesil yaratmaya çalışıyor. Gericilik, 10 Kasım’da Anıtkabir’de yekpare Mustafa Kemal olmuş Türk Milleti’ne sistemin yarattığı her boşlukta saldırmaya devam ediyor. 

 

  İşte Konya’da yaşanan bu vahim olayda, gericiliği biat etmiş zat, topluma zeki, çevik ve ahlaklı bireyler kazandıran beden eğitimi dersini bu çerçeve içerisinde sindiremiyor ve gericiliğin vermiş olduğu fütursuzluk ve cahillikle, dini alet ederek, genç yaştaki kadınlara, köhnemiş aklı ile Cumhuriyet’in getirmiş olduğu ilericiliğe saldırmakta geri duramıyor. Bu mesele sadece bir öğretmenin kişisel sapkınlığı değildir. Bu mesele bir zihniyetin kişiler üzerindeki somut yansımasıdır. O yüzden geçtiğimiz günlerde yaşanan bu skandal olaya bir öğretmenin sapkınlığı olarak değil, gerici zihniyetin derinliklerine, köklerine bakarak ele alıyoruz.

 

  Türk Gençliği olarak Türkiye’nin dört bir yanında, liselerde, üniversitelerde, alanlarda 87 yıl önce gericiliğe karşı dimdik duran Şehit Kubilay Asteğmen gibi gericiliğe ve bölücülüğe karşı her daim bu zihniyetin karşısında olacağız. 15 Temmuz’da ümmet şiarıyla Türkiye’yi bölmeye çalışan gericiler ile “milli” değerlerin içini boşaltarak Cumhuriyet Devrim’i kanunlarına saldıranların hiç bir farkı yoktur. İşte Milli Eğitim Bakanlığı’nın Cumhuriyet Devrimleri ve Atatürk gibi ilerici değerlerimizi eğitimden kaldırmaya kalkarsa bu olayların önü açılır. Laiklik yoksa milletleşme de yoktur, bağımsızlıkta. Milli, bilimsel, çağdaş eğitim yoksa aydınlanma da olmaz. Vatan bütünlüğünü de bu milli değerler ile sağlarız. Amerika’ya ve onun Ortadoğu’daki piyonlarına karşı verdiğimiz bu Vatan Savaşı’nda ihtiyacımız olan milli birliğe dinamit döşemeye çalışanlar, Türk Gençliği tarafından her daim bertaraf edilecektir. Türk Gençliği, Mustafa Kemal’in sözü ile gericiliği nerede görse tepeleyecek, tepeleyecek, tepeleyecektir.

Tarih:
Diğer Haberler