
Mis gibi kokan mutfaklarından sımsıcak gülümsemeleriyle, tarlada, bağda,
bahçede binbir emeğiyle, cephede kağnısıyla, sırtında çocuğuyla, gözlerinde umut ve
kararlılıkla liselerde, üniversitelerde…
Ve kadınlarımız… Sokaklarda, toplu taşımlarda,
caddelerde “milletin” gözü önünde, evlerinde “çocuklarının” gözü önünde şiddete, tacize,
tecavüze uğrayanlarımız…
Bugün 8 Mart, emekçi kadınlarımızın günü. Bugün yazılan yazılarda, izlediğimiz haberlerde, yapılan konuşmalardan, atılan sloganlara kadar hepsi “kadın cinayetleri ve kadına karşı şiddet” konulu olacak. Ne zaman böyle bir toplum olduk? Kadınlarımızın yeri başımızın üstüyken, nasıl bu kadar vahşileştik? Tacizler, tecavüzler, cinayetler ne zaman kadının suçu olmaya başladı? Hava biraz karardığında neden gözlerimiz hemen arkaya döner? Adalete olan inancımız nasıl da iyi hal indirimlerinden azalmaya başlar? Sorular çok! Her yeni taciz, tecavüz ve cinayetlerde bu sorular tekrar gün yüzüne çıkıyor, peki cevapları? Gelinen süreçte bu soruların ne kadarı cevaba ulaştı?
İzlenen politikalar, mahkemelerin verdiği kararlar, yapılan açıklamalar, adalete olan inancı yok etmiş durumda. Oysa ki bizim ülkemiz için kadınımızın yeri bir başkadır.
Bizim kadınımız Anadoludur! Beşiğinde sallandığımız, ak sütüyle beslendiğimiz… Cephede taşıdığı mermilerle, yetiştirip büyüttüğü yiğitlerle emperyalizmi yendiğimiz… Şapkasıyla, eteğiyle Genç Cumhuriyetimizin modern kadınları… Türk kadınının bu coğrafyadaki şanlı tarihi
anlatarak bitmez ama bu anlattıklarımız bugünlerde kadınımızın değerini, en büyük emekçilerimizin onlar olduğunu tekrardan hatırlatmak zorundayız. Cinayetlerin, tacizlerin, tecavüzlerin ve intiharların son bulması umuduyla...
8 Mart Emekçi Kadınlar Günü kutlu olsun !
Belkıs Ovalı
TLB Biga