Geçen gün TLB’ den arkadaşlarımla birlikte Kesişme - İyi Ki Varsın Eren filmini izledik. Filmi izlerken filmin hikayesi hem hüzünlendirdi hem de gururlandırdı. Bir tarafta Trabzon/Maçka da 10 kardeşi ile birlikte maddi imkansızlıklarla büyüyen Eren, bir tarafta her zerresini vatanına hizmete adamış ve büyük başarılar kazanmış Ferhat Gedik in şehit olarak sonsuzlaşan hikayeleri yüreğimize dokundu. İki şehidimiz ortak bir noktada buluşuyordu, vatan savunması! 15 yaşındaki Eren kardeşimiz 15’liler ruhu ile teröristlerin yerini hiç korkmadan askerlerimize göstermiş hatta askerlerimizin bölgedeki keşif gezilerine katılmak istemişti. Filmdeki canlandırmaya göre Eren Bülbül askerlerle bir araya gelmek için gün sayıyordu. Zaten vatanı için canını ortaya koyma fedakarlığı gösteren bir delikanlının o günlerdeki heyecanının bu şekilde yansıtılması gerçekliğini sorgulatmadı. Hikayenin bir diğer kahramanı Ferhat komutan. Eren hain kurşunlara hedef olmuşken, Eren’in hayatını kurtarmak için, kendini siper etti, Eren e siper olan bedeninden 41 kurşun çıkan Şehit Astsubay Ferhat Gedik korkusuzca kurşun yağmuruna atılsa da ABD’nin beslediği PKK’nın kurşunları iki yiğidimizi de Erenin evinin önünde şehit etti.
FERHAT GEDİK
Jandarma Kıdemli Başçavuş Ferhat Gedik 1976 yılında Ahmet Gedik ve Hatice gedik çiftinden dünyaya geldi. Hatay/İskenderunlu olan kahraman şehidimiz Kayra ve Alp Koray isimli iki çocuk babasıydı. Eşi Cemile Hanım yaptığı açıklamada “Oranın insanını çok seviyordu. Gümüşhane ve Trabzon onun için vazgeçilmezdi. Dağlardan eve gelmiyordu. Orada kime sorsanız bunu söyleyecektir. Orada terörün olmasından çok rahatsızdı. 4 yıldır canla başla çalıştı. En son 1,5 ay önce geçici görevle Maçka'ya verildi. Coğrafyasının çok zor olduğunu söylüyordu ama 'O bölgeden o teröristleri alacağız, başka yolu yok' diyordu. Sürekli o bölgeyi temizleyeceklerini ifade ediyordu. 'Terör bitecek ve oradaki insanlar huzur bulacak' diyordu. Gerçekten de öyle oldu Ferhat komutanın öncülüğünde askerimiz de polisimiz de terörle mücadele de başarılara imza attılar. Ferhat Gedik, o uğurda kendini feda etti." Şehidimiz annesiyle yaptığı telefon görüşmesinde de annesi Hatice Hanım "Gitme, senin görev yerin Ankara'ya çıktı'" demesine karşılık "Anne, orayı temizleyip geleceğiz. Oradakiler beni bekliyor" şeklinde karşılık veren fedai ruhlu bir insandı. Ferhat komutanın ne kadar büyük bir kahraman olduğunu ailesinin açıklamalarından da görüyoruz, şehidimiz vatan görevinden bir adım geri atmamış her işte canla başla mücadele etmiş, milletinin kaderini kendi kaderiyle birleştirerek vatan yolunda şehit olmuştur.
ERENLER YAŞASIN HDP KAPATILSIN
Filmde Ferhat komutanın Diyarbakır da görev yaptığı sıralarda PKK’ ya önemli darbeler vurduğuna dikkat çekilmişti. Şehidimiz bir, bir ahaliyi gezerek Kürt ve Türkün kardeş olduğunu hepimizin Türk milleti olduğunun vurgusunu yapıyordu. İnsanlardan dağdaki çocuklarını geri çağırmalarını ve PKK’ya çocuklarını göndermemeleri gerektiğini söylüyordu, bu sayede birçok genç teslim olup PKK bataklığından kurtuluyordu. Ancak bu sahnelerde ve filmin içeriğinde eksik bırakılan büyük bir nokta var. Gençlerimizi HDP tarafından dağa kaçırdığının vurgulanmaması. Bu vurgu çok mühim çünkü Ferhat komutanın dağdan millete kazandırdığı çocukları HDP kaçırıyordu. HDP binasına giren gençlerimiz sahte hikayelerle masallarla kandırılıyor, dağa kaçırılıyordu. HDP’nin PKK’nın partisi olduğunu anlatmaya gerek yok zaten, eksiksiz her “Milletvekili” PKK ile iltisaklı çıkıyor, söylemlerinde Öcalan'ı anıyor. İşte bu yüzden HDP’nin kapatılması tarihsel bir zorunluluk. Türk milleti göz göre göre evlatlarını daha fazla teröre kurban vermez. Şuan bu mücadelenin bayrağını da Diyarbakır anneleri taşıyor evlatlarını HDP binası önünde PKK’dan geri çağıran anneler bir bir çocuklarına kavuştu. Bugün Ferhat komutanda onlarla mücadele etmektedir, Diyarbakır anneleri de Ferhat Komutan da aynı saftadır. Ferhat komutanlar kaybetmez, Diyarbakır anneleri kaybetmez. Türk milletinin iradesi Türk yargısının gücü HDP’yi kapatacak.