Hemen hemen her gün TV kanallarında olsun, sosyal medyada olsun gazetelerde olsun gündemde olan ve ön plana çıkan meselelerden en önemlisi şüphesiz ki HDP’nin kapatılması meselesidir. HDP’nin ne olduğuna dair, ne amaçladığına dair, PKK ile bağının tam olarak ne olduğuna dair konuşmalar saatlerce tartışılmaktadır? Peki nedir bu HDP? Neyi amaçlamaktadır? Bu yazımızda bunları inceleyeceğiz?
Ülkemiz yaklaşık 30 yıldır eli kanlı terör örgütü PKK ile amansız bir mücadele içerisindedir. Sözde Kürdistan diye adlandırdıkları bölge içerisinde ABD’nin de amaçlarından biri olan ve BOP(Büyük Ortadoğu Projesi) diye adlandırılan proje ile bölgede ABD’nin piyonluğu görevini üstlenmektedir. Yıllar boyu şehitlerimizin kanı ile beslenen bu eli kanlı terör örgütü, günümüzde ise devletimizin, askerimizin, polisimizin kararlığı ile bugün bitme noktasına gelmiştir. Özellikle 24 Temmuz 2015’ten sonra PKK’nın üzerine gidilme kararlığı, sınır ötesi operasyonlar PKK’nın hazin sonunu getirmiştir.
Şanlı ordumuz akan her şehit kanı için PKK’yı ezmektedir ancak bir durum da var ki, bu her ne olursa olsun içimizin soğumasına engel oluyor. Bu sorun da şudur ki; dağda bayırda ezdiğimiz PKK’lı teröristlerin takım elbise giymiş hali olan HDP’nin bizzat kendisidir. HDP isimli PKK’nın bire bir sözcülüğünü yapan Gazi meclisimizi kirleten bu topluluk üstüne üstlük birde devletimizin kasasından milyonlarca lira hazine yardımı almaktadır. Sözde vekillerin aldıkları maaşlar da bu işin tuzu biberi niteliğindedir. Bu topluluk utanmadan sıkılmadan mitingde olsun Mecliste olsun her yerde PKK propagandası yapmaktadır. Yönetici kesiminin ‘’ Apo’nun Heykelini dikeceğiz.’’, ‘’PKK, Türk askerini tükürüğü ile boğar.’’ Gibi söylemler, bunu kanıtlar niteliktedir. Bununla birlikte sözüm ona kendilerini ülkeyi kurtaracak kesim olarak gösteren, ABD’nin planlarını uygulamak için görev alanlar, bu bölücü terör örgütünün siyasi kolunu şirin gösterme çabası içerisindedir. Yıllardan beri ülkemizin tamamına yakını bu partinin kapatılmasını arzulamaktadır. Lakin halkımızı asıl düşündüren konu ise geçmişte birçok kez terör uzantılı parti kapatılmasına rağmen farklı isimlerde tekrar tekrar açılması ve farklı isimlerle kurulup gelme ihtimalinin olması çelişkisidir. Bu çelişkilerin dağıtılması, halkımıza anlatılması için biz gençlere büyük görevler düşmektedir. Bugün Türkiye ABD ile, FETÖ ile, PKK ile amansız bir mücadele içerisindedir ve bu süreç adeta bir vatan savaşı sürecidir. Bu vatan savaşı sürecinde bir daha geriye, eski çözüm süreci zamanlarına, vatansever askerlerin ve siyasetçilerin Ergenekon-Balyoz tertipleriyle içeride olduğunda süreçteki Türkiye havası bugün tam tersine dönmüştür. Bugün PKK dağda ezilmektedir, bugün Ergenekon-Balyoz tertipleriyle içeri giren amiral ve askerlerimiz Mavi Vatan’da, Barış Pınarı Harekatlarında komuta kademesinin başı konumundadır. Türkiye’nin içine girdiği bu süreçte bu sebepler ile bile geri dönüş söz konusu dahi olamaz. Eğer doğru adımlar atılarak kapatılırsa tarihin tozlu sayfalarında yer bulacak ve bir daha da Gazi meclisimizi kirletme fırsatı bulamayacak, terör propagandası yapamayacaklar. Bu adımlar ise gayet basittir, bu partiye mensup en ufak terör bağlantısına sahip kişiler siyasetten daha dönmemek üzere men edilirse kati suretle bir sıkıntı yaşanmayacaktır. Asıl önemli mesele ise artık terör uzantısı partilerin halkta bir karşılığının kalmaması ve git gide tükenmeleridir. Oy kaynağı olarak görülen Güneydoğu illerimizde milletimiz HDP’yi çoktan kapatmıştır. Şırnak’ta, Hakkari’de, Bitlis’te, Van’da Türk bayrakları ile PKK/HDP’ye karşı yürüyüşler yapılmaktadır. Yine evlat nöbeti tutan Diyarbakır anneleri ise bunun başlıca örneğidir. Annelerimiz HDP Diyarbakır İl binası önünden başlattıkları mücadeleyle HDP’ye kepenk indirtmiştir. Geçmişte terör örgütünün baskısıyla, tehditleriyle sindirdiği halkımız Mehmetçiğin yarattığı güven ortamında terör örgütüne karşı bayrak açmıştır. Özellikle HDP Kapatılsın kampanyamıza destek veren binlerce insanımız bize göstermektedir ki; Türk milleti ne mecliste ne dağda ne şehirlerimizde terörist istemiyor. Kürtleri savunduklarını söyleyerek yıllardır Kürt halkımızın bulunduğu bölgeyi cehenneme çevirenlere karşı halk artık uyandı. Diğer bir yandan ise hukuki yandan hiçbir engel bulunmuyor, aksine hukuki olarak böyle bir partinin kapatılmaması sorundur. HDP’nin kapatılması davasında iddianamede 687 kişi için siyaset yasağı istenmesi de bunu destekler türdedir. Yani bu kapatma o tükenişin hızlandırılması olacaktır. Artık bizzat lideri tarafından düzenlenen yürüyüşe bile katılımcı bulmakta zorlanan bu parti bitme noktasına gelmişti. Tüm bunların ışığında siyasi olarak bu terör partisinin yeni oluşum içine girip parti kurması bir hayli zordur. Artık partinin tüm önde gelenleri günden güne hapis cezası alırken ne bu partiyi yönetecek kişiler kaldı ne de halkta bir dayanak yaratacak kuvvetleri kaldı. HDP de bunu çok iyi biliyor ve HDP'yi kurtarma görevi Biden çevresinde kümelenen muhalefete kalıyor. ‘’HDP kapatılmasın, kapatmak çözüm değil, 6 milyon oy var, kapatılsa yeniden açılacak" gibi söylemlerle kafa karışıklıklar yaratılış bu mücadelenin önü kesilmeye çalışılıyor. Ancak şunu çok iyi biliyoruz ki; Türk milleti ve devleti terörün kökünü kazımaya kararlıdır. Türkiye terörün beslendiği, büyütüldüğü sistemin zincirlerini kendi topraklarında kırmakta ve yükselen Asya uygarlığında önder konumuna yerleşmektedir. Bugün yükselen bu yeni uygarlıkta sömürü yok, terör yok; bağımsız milli devletler var, üretim var, vatan var. Türkiye'nin geleceğinde terör örgütlerine yer yok, Türkiye’nin geleceğinde HDP ancak toprak altında kalır. Bu kararlılığı ve bu yükselen uygarlığın önüne ne Joe Biden ne de HDP'nin ortakları geçemez.
Türkiye'nin vatansever liselileri olarak, Türk gençliği olarak Eren Bülbül'lerin şehit olduğu değil; Eren Bülbül'lerin karne aldığı, Aybüke Yalçın'ların karne verdiği bir Türkiye'yi yaratana dek görevimizi başındayız.
Ve çok iyi biliyoruz ki;
Artık Erenler Yaşayacak, PKK ve HDP'nin Kökü Kazınacak!
Gürkan Elgeni
TLB İstanbul İl Yöneticisi