YAZAR
Cumhuriyetimizin 10. yılından beri okutulan Andımız, Türkiye’yi bölmek için Türk gençliğini milli kimliğinden koparmak isteyen emperyalistlerin baskısıyla 2013 yılından beri okutulmuyordu. Danıştay 8. Daire’nin Andımızın okullarda yeniden okutulması yönündeki kararı yüreklerimize su serpti ve bu kararı Türkiye’nin her yerinde en gür seslerimizle Andımızı okuyarak büyük bir coşkuyla kutladık. Şimdi ise Milli Eğitim Bakanlığı, bu kararı Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu aracılığıyla temyize götürmüştür.
Reşit Galip ve Andımız
Andımızın yazarı Reşit Galip varlığını Türk varlığına armağan etmiştir. Cumhuriyet kahramanı ve Atatürk’ün fikir fedaisidir. Ülkemize en büyük katkılarından biri üniversite reformuna önderlik etmesidir. İstanbul Tıp Fakültesinde öğrenciyken “önce okulumu bitireyim” deyip bir köşeye çekilmemiş Balkan Savaşına ve Birinci Dünya Savaşına gönüllü olarak katılmıştır. Cumhuriyetin ilanından önce vatanını canı pahasına savunan Reşit Galip, Cumhuriyet devriminden sonra, devrimin savunucusu olmuştur.
Andımız ilk olarak, Reşit Galip’in 1933 yılında 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk bayramında kızları ile bayramlaşırken onlara verdiği öğütlerle ortaya çıkmıştır. O dönemin Milli Eğitim Bakanı Reşit Galip’tir. Talim Terbiye Kurulu 10 Mayıs 1933 tarihinde Andımızın okullarda okutulmasına karar vermiştir ve o zamandan beri okullarda okunmaktadır.
Andımızın Topluma Etkisi
Andımızın kaldırılmasını “Irkçı söylemler içeriyor.” diyerek savunanlar Mustafa Kemal’in şu sözünü iyi anlamalıdırlar; “Türkiye cumhuriyetini kuran Türkiye halkına Türk Milleti denir.” Irkçı söylemler içermenin aksine Andımız Türk Milletini birleştirmektedir. Andımız, gençliği Mustafa Kemal Atatürk’ün “açtığı yolda gösterdiği hedefe” onun ilkeleri ile hareket etmesini sağlamaya çalışmaktadır. Aynı zamanda yine gençliğe, doğru, çalışkan ve vatansever olmasını öğütlemektedir.
Andımız, FETÖ’nün üzerine giden Türk yargısının kararlılığıdır, cephede, sınır ötesinde ve içinde emperyalizmin ve Amerika’nın vekil ordusuyla (PKK’yla) savaşan Mehmetçiğimizin iradesidir, evlatlarını davullarla, zurnalarla askere gönderen annelerin cesaretidir, oğullarının şehit haberi geldiğinde göğüslerini gererek “Vatan sağ olsun.” diyerek dimdik ayakta duran babaların dayanağıdır! Milli Eğitim Sisteminin değişmez parçalarını ve unsurlarını en sade şekilde anlatmaya çalışmaktadır. Bugünkü askeri ve ekonomik kuşatmalara, emperyalizme ve gericiliğe karşı yürüttüğümüz mücadelenin güç kaynağıdır. Andımız Türk milletinin kimlik beyanıdır!
Bu Soruların Yanıtı Yok!
Andımızın okutulmasına karşı çıkanlar bunların hangisinden rahatsız olmaktadır? Türk gençliğinin, daha ilkokul sıralarında, varlıklarını milletinin varlığına armağan etmelerinden mi rahatsızlar? Yoksa doğru, çalışkan ve vatansever olmasından mı rahatsızlar? Andımızın kaldırılmasına en çok sevinenler PKK-FETÖ çevresidir. Aynı zamanda Türkiye’nin emperyalizmle savaştığı bu dönemde, böyle açıklamalar yapan kişiler Türkiye’yi bölme heveslilerine çanak tutmaktadırlar. Bu savaştan bölünerek değil ancak birleşerek, Mehmetçiğimize moral vererek zaferle çıkabiliriz.
Gençliğe Düşen Görev
Bizler, varlığını milletinin varlığına armağan eden liseliler olarak Andımızın kaldırılma sürecinden beri hiç durmadan, yorulmadan, yılmadan mücadele ediyoruz. TLB kurulduktan sonra ilk eylemi Anıtkabir’e giderek Andımızı okumak oldu. O günden bugüne her zaman görevlerimizin bilincindeyiz. Emperyalist düşmanların, gericilerin ve bölücülerin karşılarında dimdik durduk. Türkiye’nin her yerinde Andımızı okuduk kararlılığımızı dile getirdik.
Şimdi Andımızın yeniden okutulması kararına karşı Milli Eğitim Bakanlığının yaptığı bu temyiz başvurusu sürecinde de üzerimize düşen görevlerin farkındayız ve görevlerimizin başındayız. 29 Ekim’de Anıtkabir’e yaptığımız yürüyüşe “Gençlik Bitti Sandınız, İşte Size Andımız!” pankartımızla katıldık. Binlerce liseli hep bir ağızdan en gür seslerimizle Andımızı okuyarak irademizi gösterdik ve talebimizi net bir şekilde ilettik.
TLB’nin İmza Kampanyası
Aynı zamanda şu anda yürüttüğümüz Andımız Yeniden Okutulsun sloganıyla süren büyük bir imza kampanyamız var. Bu imzaları Meclis’in dilekçe komisyonuna ileteceğiz. Kampanyamızı en geniş çevremize yaydık, okullarımızdaki sıra arkadaşlarımızdan öğretmenlerimizden, mahallelerimizdeki esnaflarımıza kadar herkes imza kampanyamıza katılıyor. Teşkilatlarımız bu kampanyayı özellikle okullarda kurduğumuz birimler ve sokaklarda açtığımız masalarımızla yürütüyor. Daha öncesinde tanışmayıp bu kampanya için bizimle iletişime geçen ve imza toplayarak TLB’de görev almaya başlayan birçok arkadaşımız var. Sokaklarda açtığımız masalarımız bir an olsun boş kalmıyor. Bürolarımıza her gün yeni arkadaşlarımız geliyor yüzlerce imza kâğıdı alıp arkadaşlarına imzalatıyorlar. Kampanyamıza başlayalı daha çok kısa bir zaman olmasına rağmen şimdiden binlerce imza topladık. Çevremizden Milli Eğitim Bakanlığının bu tehlikeli ve yanlış tavrına karşı çok büyük bir tepki var. Türk gençliği olarak Danıştay’dan talebimiz Anayasa’ya ve Türkiye Cumhuriyeti’ni ayakta tutan ruha uygun karar vermesidir. O zaman doğru kararı verecektir. Türk yargısına bu konuda güvenimiz tam. Eminiz ki Türk milletinin yararına olacak kararı vereceklerdir. Umarız ki Milli Eğitim Bakanlığı da en kısa zamanda bu yanlış tutumundan vazgeçecektir.
Gençliğin Andı
Türk Gençliği olarak Atatürk ilkelerinden sapmadan milletimizin birliğini ve vatanımızın bütünlüğünü kanımızın son damlasına kadar savunacağız! Andımızın ruhuyla, milletimizin sağ-sol demeden ‘Tam Bağımsız Türkiye’ davamızı sürdürecek, ülkemizi ve milletimizi daima ileriye taşıyacağız. Bayrağımızı en yükseklerde dalgalandıracağız. Türk milleti önünde, ant içiyoruz, söz veriyoruz!
