İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in 'PKK’nın siyasi uzantısı olarak gördüğü' HDP’ye Antalya Milletvekili Hasan Subaşı sahip çıktı. HDP’nin yasal bir parti olduğunu savunan Subaşı, “Devletin görevi HDP'nin yoluna devam etmesi sağlamaktır” dedi.
Medyascope.tv’nin sorularını yanıtlayan İyi Parti Antalya Milletvekili Subaşı, son seçimlerde Millet İttifakı'nı destekleyen HDP’nin Cumhur İttifakı tarafından lanetli gösterildiğini öne sürdü.
'UZLAŞMAZLIK YARATMAK İSTİYORLAR'
Subaşı, Cumhur İttifakı’nın “HDP büyükşehir seçimlerinde olduğu gibi önümüzdeki seçimlerde de Millet İttifakı’nı dışarıdan destekleyebilir mi?” yönünde bir korkusu olduğunu, bu nedenle HDP’yi lanetli göstererek İyi Parti ve CHP ile arasında uzlaşmazlık yaratmak istediğini söyledi.
Akşener’in yaptığı, “HDP’yi PKK terör örgütünün yanına konumlandırıyorum, uzantısı olarak görüyorum” açıklamasının hatırlatılması üzerine de Subaşı, şunları söyledi: “Biz bunu gruplarda konuşuyoruz, Sayın Genel Başkan o konuda demokrat bir tavır sergiler. Bunların tartışılmasını istiyor. Ben bu konuştuklarımı orada da söylüyorum. Demokrat bir anlayıştan geliyorum. İyi Parti olarak biz bunları tartışıyoruz fakat ne CHP ne başka partiler bunları yeterince konuşmuyor.”
'HDP’Yİ ŞEYTANLAŞTIRMAM'
Subaşı, Anayasa Mahkemesi’nin eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş ile ilgili verdiği hak ihlali kararını değerlendirirken, “Ben Selahattin Demirtaş’ı tanımıyorum. Siyasetçi olarak medyadan takip ediyorum. En büyük sorunumuz birbirimizi anlamak, konuşmak ve diyaloğa açık olabilmemiz. Ben Demirtaş’ın hukukçusu, avukatı değilim. HDP’nin de avukatı olamam. Ama husumet duymam için neden yoktur. Rakip partilerdir, övemem de. Hiçbirini övemem, şeytanlaştıramam, husumet duyamam” dedi.
'HDP'NİN KAPATILMASI İÇİN BİR ŞEY YOK'
“Demirtaş, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) karar verdiğinde tahliye edilmeliydi” diyen Subaşı şunları söyledi:
“Bunları konuştuğunuz zaman ne oluyor? ‘Acaba HDP’ye yakın mı duruyor?’ deniyor. HDP’yi legal bir parti haline getiren devlettir. Bizim ‘Bu legal değildir’ deme hakkımız yoktur. Çünkü devlet belirli kademelerden, kurallardan geçirerek legalize eder. Seçime girerler, parlamento çatısı altına girdikten sonra bizlerden farkı kalmaz. Meclis'i de idare eder, başkanları da vardır. Başkanvekili var, kırmızı plaka, devletin yardımını alıyor. Suçlu varsa içinde, devletin görevi bunu tecrit etmektir, HDP’nin yoluna devam etmesini sağlamaktır. Eğer HDP’nin terörle irtibatı sabit hale gelirse kapatma yoluna da gidebilir. Ama bunlar yok, sabit olan bir şey yok. Demirtaş hakkında AİHM, AYM kararları var. Ama birtakım hukuksuzluklar Türkiye’de devam ediyor.”
'HDP’YE TERÖRİST DERSENİZ...'
Seçim sistemini değiştirecek yasa teklifi ile ilgili bir soruyu yanıtlarken de Subaşı, şu görüşleri savundu:
“Henüz gelmedi ama gelmeye başlarsa, belli bir süre sonrası için erken seçim sinyali demektir. Hâlbuki ülkemizin bunca sorunu varken biz hep suni gündemlerle ve bunlarla uğraşıyoruz. Bu ülkenin hukuka, adalete, demokrasiye ve özgürlüklere ihtiyacı var. Bu ülkenin bu kadar kötü adamı, milyonlarca casusu ve teröristi olamaz. Burada dikkatli olunsa terörle çok daha iyi mücadele ederler. Terörü bu kadar sulandırarak, FETÖ terörünün peşindeki Cumhuriyet’in, Sözcü’nün peşine giderek FETÖ terörüyle başa çıkabilir misiniz? Hiç mümkün değil. 6 milyon oy verilen HDP’yi terörist ilan ederseniz PKK terörüyle ne kadar samimi ve ciddi mücadele edebilirsiniz? Onlara militan yetiştiren sorunlar, iklim oluşturmaya başlarsınız. Hukuksuzluk, adalet başladığı zaman, ayrışma ve kamplaşmalar olduğu zaman, onların başına gelenlere sevinerek alkışlamaya başladığımız zaman aykırılıkları ve anarşiyi, terörü besleyen aktörleri, iklimi daha çabuk yaratırız.”