30 Ekim 1918’de imzalanan Mondros Mütarekesi’nin ardından İngilizler, 17 Aralık 1918 tarihinde Antep’i işgal etmişlerdir. İtilaf Devletleri arasında huzursuzluğa neden olan bu İngiliz işgali bir yıl kadar sürmüş, özellikle de Fransızlar kendi çıkarları doğrultusunda bu işgale karşı çıkmışlardır. Yapılan bir takım anlaşmalar neticesinde, İngilizler Antep'i, Fransızların işgal edebilmesi için boşaltmak zorunda kalmışlardır.
Fransızlar, 29 Ekim 1919’da Kilis’i, 5 Kasım 1919’da da Antep’i işgal ederler. Fransızlar, 2000 kişilik 2 Fransız fırkası aralarında 1 Ermeni Taburu 1 Afrika Avcı Bölüğü ile şehirde yaşayan Ermeni halkın sevinç gösterileri eşliğinde Antep'e girdiler ve şehirde bulunan Amerikan Hastanesi çevresine yerleştiler.
Modern silahlarla donatılmış işgal ordusu ile tek bir süngüsü bile bulunmayan Halk karşı karşıyaydı. Antep Halkı bütün bu olan bitenler karşısında şaşkın ve sessizdi.
O sessizlik 5 Kasım 1919'da bozulacaktı...
Bir Fransız subayının Akyol Karakolu önünde dalgalanan Türk Bayrağını indirmesi haberi şehre bomba gibi düşmüş; Antepliler de Fransız subayının bu cürretine karşı sessiz kalmamıştı. Büyük bir kalabalık hükümet konağına yürüdü, bayrağı tekrar ait olduğu direğe çekti.
Bütün bu olanlar karşısında dönemin Osmanlı padişahı sessizliğini koruyordu. Mustafa Kemal Paşa Anadolu'ya geçmiş ise de daha düzenli ordu kurulamadığı için Antep'e doğrudan askeri yardımda bulunamıyordu. Antep artık durumun farkındaydı iş başa düşmüştü. Mücadeleye Sivas’tan gelen haberle başladılar; Kongrede çıkan yurdumuzda işgallere direnen tüm yerel cemiyetlerin Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti çatısı altında toplanması kararı üzerine Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti'nin Antep şubesi kuruldu. Şehir 27 semte ayrıldı. Her semttin semt reisi seçildi.
21 Ocak 1921 günü ok yaydan fırladı üç Fransız askeri Antepli bir kadına tecavüz etmeye kalktılar kadının feryadına on iki yaşındaki oğlu yetişti. Çocuk, müdahale etmesi üzerine Fransız askerleri tarafından süngü ile öldürüldü Şehit Kamil’in ertesi günkü cenaze töreni adeta gövde gösterisine sahne oldu. Halkın öfkesi artık daha da artmıştı.
Bir kötü haberde Kilis’ten geldi. Şahinbey, Kilis’ten Antep’e mühimmat sevk etmek isteyen Fransız askerlerine Kilis ile Antep'i bağlayan Elmalı Köprü üzerinde "Düşman Cesedimi Çiğnemeden Antep’e Giremez" diyerek Kilis Yolu Elmalı Köprüsü üzerinde öldürüldüğü haberini alan halk çılgına dönmüştü. Şahinbey’in de dava ve silah arkadaşlarından Karayılan da Fransızlara karşı birçok mücadeleden başarıyla çıkmıştır. Elmalı Köyü köprüsünde şehit düşen Şahinbey’in haberini aldıktan sonra büyük bir sarsıntı geçirmişti. Bu acı haberden kısa süre sonra Sarımsak Tepe de görev yapan Karayılan Fransız Kuvvetlerini geri püskürtme görevini yaparken, Fransız birlikleri tarafından süngü ile öldürüldü.
Her geçen gün Halkın tepkisi artıyordu. açlığın yoksulluğun kendini belirgin olarak göstermesine rağmen Antep teslim olmaması Fransızları hayrete düşürmüştü. Susuzluk ve açlık karşısında 23 Aralık günü Fransızlarla görüşme talep ettiler. Mücadele’nin önde gelen isimlerinden bir heyet oluşturdular. Görüşmede Kaleye beyaz kefen çekeceklerini ve bunun karşılığında Fransız birliğinin Antep terk etmesini talep etmişlerdi. Fransızların cevabı ise Türk bayrağını indirin şehri terk edelim oldu. Topa tüfeğe teslim olmayan Antep Halkı açlık susuzluktan 25 Aralık 1921´de Gaziantep Kalesine Türk Bayrağının yanına beyaz kefenden bayrak çekti, emperyalistler de amaçlarına ulaşamadan Antep´ten ayrılmış oldu.
Anteplilerin düsmana karşı yürüttüğü bu mücadeleden dolayı Meclis, 8 Şubat 1922 tarihinde aldığı bir kararla, Antep’e ‘Gazilik’ unvanı vermiştir.
Burak Bayoğlu
TLB Gaziantep İl Başkanı