“Kız Ortaokulları” Kız Öğrencileri Kafese Atmaktır!

“Kız ortaokulu” projesi, son dönemde eğitim sistemimize sızdırılmaya çalışılan bir tuzak olarak karşımıza çıkıyor.

“Kız Ortaokulları” Kız Öğrencileri Kafese Atmaktır!
Hilal Aydın
Hilal Aydın
TLB GENEL SEKRETERi

Kız Ortaokulları: Görünüşte Masum, Özde Bölücü

“Kız ortaokulu” projesi, eğitim sistemimize sızdırılmak istenen gerici bir tuzaktır. Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, velilerin kız çocuklarını okula göndermek istemediğini belirterek “Gerekirse kız okulları açarız” demişti. Görünüşte “kız çocuklarının eğitimi” için önerilen bu proje, gerçekte genç kızları toplumsal hayattan koparmayı, cinsiyet ayrımcılığıyla toplumu bölmeyi ve Cumhuriyet devriminin eşitlikçi ruhunu yok etmeyi hedefliyor.

Bu proje, genç kızları adeta bir kafese hapsederek onları özgür ve eşit bireyler olmaktan alıkoyuyor. Eğitim adı altında Orta Çağ karanlığı diriltmek isteniyor.
Türk gençliği olarak, Cumhuriyet’in aydınlık yolunu savunmak ve bu gerici tuzağa karşı durmak, Bursa Nutku’ndan aldığımız görevdir.


Cinsiyet Ayrımı Toplumu Böler

Sayın Tekin’in açıklaması kamuoyunda tepkilere yol açmıştı. Buna rağmen Ankara’daki Nevzat Ayaz Kız Meslek ve Teknik Anadolu Lisesi “Türkiye’nin tek ve ilk kız ortaokulu” sloganıyla 2025-2026 eğitim-öğretim yılında 5. sınıftan itibaren kız öğrenci kaydı alacağını duyurdu.

Türkiye genelinde 12 kız ortaokulunun açılması planlanıyor (Adana, Ankara, Gaziantep, Karaman, Kastamonu, Manisa, Urfa gibi illerde). Bu okullar, karma eğitime darbe vurmanın yanı sıra, kız öğrencileri toplumsal hayattan izole ederek bizleri ayrıştırıyor.

Karma eğitim, Türk milletinin birliğini ve dayanışmasını güçlendiren temel bir unsurdur. Kız ve erkek öğrencilerin aynı sıralarda, aynı ideallerle yetişmesi; farklılıklara saygı duyan, eşitlikçi ve üretken bir toplum yaratır. “Kız ortaokulları” ise bu birliği dinamitleyen bir adımdır. Cinsiyet temelinde ayrıştırılan çocuklar, birbirine yabancılaşır, önyargılarla büyür ve ortak hedefler etrafında birleşemez. Bu ayrım, sadece cinsiyetle sınırlı kalmaz; sınıfsal, kültürel ve ideolojik uçurumları da derinleştirir.

Türk milleti, kadın ve erkekten oluşur. Okulları ayırmak, toplumu bölmektir! Sizler kız ortaokulu açarak toplumu bölüyorsunuz.


Cumhuriyet’in Eğitim Mirası: Karma Eğitim

Türkiye Cumhuriyeti, kuruluşundan itibaren eğitimi, toplumu modernleştiren ve birleştiren bir araç olarak görmüştür. Mustafa Kemal Atatürk’ün önderliğinde benimsenen karma eğitim sistemi, kadın ve erkeğin eşit bireyler olarak yetişmesinin teminatıdır. 3 Mart 1924’te kabul edilen Tevhid-i Tedrisat Kanunu, medrese-mektep ayrımını ortadan kaldırarak eğitimde birliği sağladı. Hasan Âli Yücel gibi devrimci eğitimciler, köy enstitüleriyle bu mirası güçlendirdi ve kırsaldaki çocuklar için bile eşitlikçi bir eğitim modeli yarattı.

Cumhuriyet, kadını ve erkeğiyle başı dik, yurtsever, özgürlükçü, halkçı bir toplum yarattı. Bunu da devrimci eğitim politikalarıyla başardı.

Cumhuriyet, kadınları toplumun dışına itmek yerine sosyal ve siyasal yaşamda aktif roller almaya teşvik etti. 1930’ların ders kitaplarında, kadın ve erkeğin dayanışması vurgulanıyor; kadının yükselmesi, ulusun yükselmesiyle eş görülüyor; “başı dik Cumhuriyet kadını” figürü tüm çocuklara örnek teşkil ediyordu. Cumhuriyet’in devrimci eğitim politikaları, “Devrimler devirerek ilerleyen dev adımlardır” anlayışıyla toplumu dönüştürdü.

Devrimci Cumhuriyet’in kadın eğitimine bakışı, bizim bugün yolumuzu aydınlatıyor.

Genç Cumhuriyet’in eğitimcilerinin politikası belliydi: “Kadın hür olmadıkça ve umumi hayata katılmadıkça topluluğun durgun suyu dalgalanamaz.”
[Devrimci Cumhuriyet’in Eğitim Politikaları, Kaynak Yayınları, Birinci Basım, Eylül 1988, syf. 178]

Bugün, Cumhuriyet değerlerine ve onun devrimci politikalarına her zamankinden daha fazla ihtiyacımız var. Eğitim politikalarımız, cinsiyet ayrımcılığına değil, birliğe ve eşitliğe hizmet etmelidir. Kız ortaokulları, Cumhuriyet’in laik, bilimsel ve eşitlikçi ruhunu yok sayarak eğitimi gerici ideolojilerin aracı haline getirme tehlikesini taşıyor.

 

Gericilik ve Dış Fonların Kirli İttifakı

Geçmişte bazı partiler kadınlara “ayrı otobüs” vaadiyle ortaya çıkmıştı. Bugün “kız ortaokulu” projesi de benzer bir anlayışın ürünüdür. Perde arkasında, Avrupa’dan fonlanan kimi dernekler ile gerici cemaatlerin çıkar ortaklığı yatıyor.

Bu dernekler, “kadın hakları” kisvesi altında kadınla erkeği karşı karşıya getiriyor. Erkeği “tehlike” ve “baskı” olarak sunarken, kadın ise korunmaya muhtaç bir kurban gibi gösteriliyor. Oysa kadın sorunu toplumun sorunudur ve çözümü kadın ile erkeğin el ele vermesindedir.

Cemaatler, kız çocuklarını erken yaşta toplumsal hayattan koparıp kendi ideolojilerini dayatırken; dış fonlu dernekler de bu projelere farklı bir zeminden meşruiyet kazandırmaya çalışıyor. Amaç ortaktır: Kadını okuldan, iş hayatından ve sosyal yaşamdan uzaklaştırmak.

Kadın eşitliği, onları toplumdan izole ederek değil; Cumhuriyet devrimlerinde olduğu gibi kadın ve erkeğin birlikte mücadelesiyle sağlanacaktır.

Bizler biliyoruz ki kadın erkek el ele vererek başaracağımız çok iş vardır.
Ve yine biliyoruz ki:

Kız ortaokulları, uzun vadede Türkiye’nin sosyal ve ekonomik yapısına ağır darbeler vuracaktır. Genç kızları toplumsal rollerden uzaklaştıran bu proje, onların özgüvenini, liderlik yeteneklerini ve üretkenliğini köreltecek. Cinsiyet ayrımcılığına dayalı bir eğitim, iş hayatında ve sosyal ilişkilerde eşitsizlikleri körükleyecek. Geleceğin güçlü Türkiye’si, ancak karma eğitimle yetişen, eşitlikçi ve dayanışmacı bir gençlikle inşa edilebilir.


Türk Gençliği Karma Eğitime Sahip Çıkar!

Türk gençliği, Cumhuriyet’in kazanımlarını koruma bilinciyle yetişmiştir. Karma eğitim, sadece akademik bir mesele değil, aynı zamanda toplumsal birliğin ve eşitliğin teminatıdır. Kız ve erkek öğrencilerin bir arada öğrenmesi, farklılıklara saygı duyan, dayanışmacı ve üretken bir nesil yaratır. Türk gençliği, bu birleştirici mirası savunacak ve kız ortaokulu gibi ayrıştırıcı projelere geçit vermeyecektir. Bizler, Cumhuriyet’in aydınlık yolunda yürüyen, devrimci bir gençliğiz!

Kız ortaokulu projesi, masum bir eğitim girişimi gibi sunulsa da gerçekte toplumu bölen, genç kızları izole eden ve Cumhuriyet’in kazanımlarına saldıran bir tuzaktır. Karma eğitim, Türkiye’nin çağdaş, eşitlikçi ve güçlü bir toplum olma yolundaki en büyük silahıdır. Türk gençliği, bu silahı koruma kararlılığına sahiptir. Cumhuriyet’in devrimci mirasını savunmak için, kız ortaokullarına karşı durmalı, karma eğitimin birleştirici ruhunu yüceltmeliyiz. Türk gençliği, bu gerici tuzağa düşmeyecek, aydınlık geleceği inşa edecektir!

Türkiye Liseliler Birliği (TLB) ve Türk gençliği olarak, karma eğitime dokundurtmayız!
Çağrımızdır: Liseliler, üniversiteliler, yetişkinler ve Türkiye’nin dört bir yanından aydınlarımızla birlikte, kız ortaokullarına karşı duruyor, Cumhuriyet’in devrimci mirasını yüceltiyoruz. Bu dayatmaya izin vermeyeceğiz! Karma eğitimin birleştirici ruhunu savunarak, aydınlık bir geleceği el ele inşa edeceğiz.

 

Karma Eğitime Dokundurtmayız!

Tarih:
Diğer Haberler