Atatürkçülük Okulları’nın açılış konuşmasını TLB İstanbul İl Başkanı İlker Can Tokgöz, 1. Oturum konuşmasını TLB Genel Sekreteri Birkan Burkan, 2. Oturum konuşmasını TLB İstanbul İl Sorumlusu Ersoy Akalın yaptı.
1. Oturum konuşmacısı TLB Genel Sekreteri Birkan Burkan: Atatürkçülük Nedir? Eğitimini verdi.
Birkan Burkan:”Atatürk Kemalizm’i tanımlarken “Kemalizm Türk devriminin yaptığı tüm işlerin bütünüdür” demiştir. Bu tüm işlerden bahsettiği, 1876 Kanun-i Esasi-1908 1. Meşrutiyet- 1920 Meclisin Açıldığından beri yapılan işlerdir.” Diyen Birkan Burkan sözlerine şöyle devam etti:”Mustafa Kemal her daim eğitime çok önem vermiştir. Cephedeyken, savaştayken bile Maarif Kongresini toplayarak ülke kurulduğunda yapılacak eğitim politikalarını planlamıştır. Bizim üstümüze düşen
görev Türkiye’yi Atatürk rotasına tekrardan sokmaktır. Mustafa Kemal sözlerinde yeni bir dünya düzeninin kurulduğundan bahsediyor. Bugüne baktığımızda da Çin’de düzenlenen dünya partiler toplantısında da bu söylemler söyleniyor.”
2. Oturum konuşmacısı Ersoy Akalın: Atatürk Ve Teşkilatçılık Nedir? Eğitimini verdi.
Ersoy Akalın konuşmasına Teşkilatçılığı anlatarak başladı. “Teşkilatçılık: Bir gayesi, planı, programı,düzeni olan, mücadele yöntemi belirleyen, birliğin ve arkadaşlığın olduğu örgüttür.”
Yıkıcı Değil Yapıcı Olmak Gerek
Devrim sadece yıkmak değildir. Yıktıktan sonra yerine yeni ve eskiden daha ilerisini koymaktır. Mustafa Kemal Harbiye yıllarında arkadaşlarına ifade ettiği devrim hakkında görüşlerini geliştirir. Devrim tek başına ele alınırsa bir tehlike oluşturacağı kanaatine varır. Devrim sonrasında elde edilecek hürriyetin ve Kanuni Esasi’nin Osmanlı Devleti’nin sıkıntılarına çare getirmeyeceğini ifade eder. Devrimcilerin yaptığı devrim ardından iyi planlamış bir yapıcılığa hemen başlamasının gerektiğini düşünür. Mustafa Kemal’in bu düşüncesi devrimin yıkıcılığından çok, yapıcılığına önem verdiğini gösterir.” Diyerek Atatürk’ün bir sözü ile konuşmasını bitirdi:”Yıktıktan sonra ne yapacağımızı bilmezsek, yıkmaktan hiçbir fayda elde edemeyiz. Ekseriya yıkıcılar, yerine yenisini koymayı beceremezler. Bu sebepten devrim sonrası için dikkatli ve hazırlıklı olmalıyız.’’ Ve burada da görüyoruz ki Atatürk daima “Yıkıcı değil Yapıcı.” olmuştur.