YAZAR
Haftalardır bizi evlere hapseden COVID-19 Pandemisi ile dünya genelinde 1.083.084 kişi karşı karşıya. Oldukça hızlı yayılan bu pandemiye karşı tüm dünya nasıl bir mücadele yürütüyor? Her devlet kendi içinde imkanları doğrultusunda bir takım önlemler alıyor. Ancak tüm dünyada belki ilk defa devlet, millet, birlik, beraberlik ve en önemlisi dayanışma kavramları bu denli yoğun bir şekilde karşımıza çıkıyor. İngiltere ve Hollanda bu kavramları önemsemek bir yana onlara karşı direnmeye karar verdi. “Sürü bağışıklığı” diyerek milyonlarca vatandaşının ölümüne göz yumacağını açıklayan İngiltere'nin ve hiçbir tedbir almayarak Hollanda'nın dayanışma, millet ve devlet kavramlarına vermediği o değeri ve özel çıkar ve kar odaklı sistemin etkisiyle toplumsal olarak çürüdüğünü görüyoruz. Bu ülkelerin yanı sıra Çin’in virüs artış hızını negatife çekmesinin nedenlerine bakınca sistemli işleyen devlet katmanlarını görüyoruz. İnsan sağlığını birinci öncelik kabul ederek dayanışma ile virüsü yenen Çin bu başarıyla tüm dünyaya örnek oluyor.
Şüphesiz ki COVID-19'dan en çok etkilenen ülke İtalya. Devlet virüsü ciddiye almadı ve İtalya bu durumdan oldukça sert bir şekilde etkilendi ve etkilenmeye devam ediyor. İtalya'nın testlere çok geç başlamaları ve sağlık alanında yeterli kapasiteye sahip olmamaları bu süreci daha da hızlandıran nedenlerden. Kriz bu nedenlerden hızla büyürken ölümlerin 3’te 2’si, Lombardia’da meydana geldiği açıklandı. Bölgedeki ilk vaka 20 Şubat’ta Matti isimli hastada tespit edildi ve Matti'nin 18 Şubat’ta da hastaneye gittiği ancak test yapılmadığı ve evine dönmesine izin verildiği ortaya çıktı. Kaderine terk edilen Matti hastanedeki çalışanlara ve hastalara bu virüsü bulaştırdığı düşünülüyor. Hastanelerin virüs yayacağı düşünülmezdi ancak İtalya'nın gerekli önlemleri almaması sonucu bu hastane virüsün dağıtıcısı olarak görev yaptı desek yanılmış olmayız.
İtalya yaptığı bu hatalar sonucunda AB'den destek talebinde bulundu ancak Almanya, Hollanda ve Avusturya bu talebe olumsuz tepki verdiği için parlamentodan olumlu bir sonuç alamayan ve ölüme terk edilen İtalya; bu süreçte Avrupa Birliği'nin destek vermediği için oldukça sert eylemlerde bulundu. Başta Temsilciler Meclisi Başkan Yardımcısı Fabio Rampelli olmak üzere birçok siyasetçi AB bayraklarını indirerek ve yırtarak AB'ye tepkilerini gösterdi. Ana muhalefet partisi lideri Matteo Salvini, Avrupa Birliği'ni "Yılanlar ve çakallar mağarası" olarak nitelendirdi. Tüm bunlar olurken 53 Kübalı doktor, Çin’den de 37 doktor ve yardımcı 20 ton malzeme İtalya'ya doğru yola çıktı. İtalya’nın bu sıkıntılı günlerinde AB'den beklediği yardımı Küba'nın ve Çin'in uzatması ise dünya dengeleri yön mü değiştiriyor sorularını aklımıza getirdi.
Bu süreci iyice analiz ettiğimizde kapitalist devletlerde dayanışma kavramının benimsenmediğini görüyoruz. Bu devletlerde birlik, beraberlik sadece bireysel çıkarlar için kullanılan kavramlar olarak karşımıza çıkıyor. Bu durumu geç de olsa fark eden devletlerin emperyalist sistemle beraber yaşamlarının eskisi gibi olmayacağı açığa çıktı. Coronavirüs aslında dünyayı kapsamlı bir değişimin ortasına çekti. Menfaat ilişkisine bağlı kurulan sistem sert bir çöküşün ortasında. Devletler arası güven sarsıldı. Devletler resesyona girdi. Dış ticaret büyük oranda durdu. Nakit enjeksiyonuyla devamı sağlanan sistem tıkandı. Kapitalist devletler bu durumdan paçalarını kurtarmak için halkı ön plana almak zorunda kaldı. Halk kamuyu destekleyince devlet kavramı da halkta değer kazanmaya başladı.
Coronavirüs tehlikesi karşısında sevdiklerini kaybetme korkusu insanı onları korumaya itti. Matti örneğinde gördüğümüz gibi tek bir kişinin yapacağı hata tüm ülkeyi bir krize itebiliyor. En bencil insan bile bu durumda toplumun güvenliği için çabalıyor, çabalamak zorunda. Bu durum da toplumsal dayanışmanın, yardımlaşmanın artmasını sağlıyor. Eğer bu virüsten kurtulma hedefi varsa bir devletin tek bir çözüm yolu var. Devletler insan sağlığını ve toplumu öne alan kamucu ekonomik sistemi kurmalı. Karı ve özel çıkar üzerine kurulmuş neoliberal sistem Coronavirüs krizinde patladı.
Devletler ve virüs sistemi bitirecek, yeni kurulan sistem de virüsü.
Önümüzdeki süreçte kutupları değişecek Dünya, Asya ülkelerinde ve Latin Amerika'da baştan yaratılacak.
Ve Türkiye de bu değişimde kamucu politikaları ile öncü konumunu alacak!
Yusuf Ersel KARA
TLB İstanbul İl Başkanvekili
talebe.org