BEN BENİ, KENDİMİ, CANIMI, ÖZÜMÜ
Anadolu topraklarının kültürel zenginliği bizi biz yapan yegâne unsurdur. Bu toprakların acısı bağrımıza pranga, tatlısı hepimize güç olmuştur. Acısı da bizim olmuştur, tatlısı da. Bu topraklardan çıkan her kültür, her ürün, her duygu, düşünce acısıyla tatlısıyla yoğrulur ve bizleri besler. Anadolu topraklarının birikimi bizleri millet yapmış, milletin milli müdafaası için şehit etmiş, Cumhuriyet’i kurmuş ve onu ilelebet payidar kılmıştır. Kültür, insan emeğinin bütün ürünlerini kapsar. Felsefe, Sanat, Edebiyat, Siyaset, Bilim, Ahlak gibi manevi kültürler de toplumun dinamizmini, mücadelesini, toplumsallığını ortaya koyar. Anadolu’nun her yerine yayılmış olan ve hâlâ güncelliğini koruyan âşıklık ve âşıklama geleneği de önde gelen manevi kültürdür. Geleneğe uygun bir biçimde şiir söyleyebilen, karşılıklı atışma yapabilen, hikâye anlatabilen ve icralarını çoğunlukla saz eşliğinde gerçekleştiren sanatçılara âşık; bu söyleme biçimine “âşıklık-âşıklama” denilmektedir. Karacaoğlan, Köroğlu, Kazak Abdal, Pir Sultan Abdal, Ercişli Emrah, Gevheri, Âşık Ömer, Kul Himmet, Dadaloğlu, Dertli, Ruhsati, Bayburtlu Zihni, Âşık Şenlik, Âşık Sümmani, Âşık Mahzuni Şerif, Âşık Veysel, Davut Sulari, Âşık Murat Çobanoğlu ve Âşık Yaşar Reyhani gibi isimler âşık geleneğinin temsilcileridir. Âşıklar Anadolu insanının yaşam biçimini, kaygılarını, toplumsal sorunlarını, dünya görüşünü edebi kişilikleriyle anlatıp, sorunlarına çözüm bulmayı, Anadolu kültürünü yaşatmayı ve ilerletmeyi amaçlarlar. Esasında Anadolu’ya ve insanına aşıktırlar. Bu toprakların tozuyla beslenip, ağaçlarıyla çalar, toplumu anlatıp yine topluma değiştirmeyi amaçlarlar.
ÂŞIK MAHZUNİ ŞERİF KİMDİR?
Âşık Mahzuni Şerif de âşık kültürünün önde gelen isimlerindendir. Saza vurmasıyla Uşak’ın şeker pancarı tarlalarından Kars’ta otlanan büyükbaşlara kadar bir yolculuğa çıkartır Mahzuni. 17 Kasım 1939’da Kahramanmaraş’ın Afşin ilçesi Berçenek Köyü’nde dünyaya gelen Âşık Mahzuni Şerif’in asıl adı Şerif Cırık’tır. Alçak gönüllülüğüyle, dervişliği yaşam biçimine aktaran Mahzuni kendisini ‘’ Şakir ve Cırık Baba’nın dizi dibinde saz çalıp nefes söyleyen mahcup bir kişi’’ diye nitelendirir. Âşık Mahzuni Şerif şiirlerinde köy hayatının ağalık sorunlarından, gençlik üzerindeki yabancılaşmaya, ekonomik sıkıntılardan, Amerikan emperyalizmine birçok toplum sorununu ön plana çıkartmış, işlemiştir. Yaşamı boyunca 453 plak, 58 kaset çıkartan Âşık Mahzuni Şerif’in ‘’Dolunaya Tül Düştü’’ isimli bir şiir kitabı da vardır. 12 Mart 1971 sonrası ‘’Amerika katil katil!’’ gibi şiirleriyle Amerika’nın hapishanelerinde yatmış fakat toplumu, ülkesini anlatmaktan kendini hiçbir zaman geri çekmemiştir. Davut S ularî, Pir Sultan Abdal, Âşık Veysel gibi önemli isimlerden etkilendiğini söyleyen Âşık Mahzuni Şerif bu edebi kişiliğini şöyle aktarır; “Geçmişteki ozanları, bir bir inceledim. Kendime yol gösterici, eylem kılavuzu olarak seçtiğim Ozan Pir Sultan Abdal oldu. Ses olarak da etkilendiğim Davut Sularî’dir. Toprak çocuğuyuz, toprağa karşı büyük özlemimiz vardır. Bunu da en iyi dile getiren Veysel Baba idi. Belirli bir derecede onun da etkisinde kaldım. Davut Sularî’den esinlendiğim sese, Âşık Veysel mülayimliğini kattım. Düşün felsefemi de yukarıda belirttiğim gibi Pir Sultan Abdal’dan aldım… Ve şunu anladım. O güne kadar halk ozanlığı sürekli olarak istismar edilmişti. Halk şiir geleneği, gül, bülbül, çiçek edebiyatı ile uyutma perhizi olarak kullanılmıştı. İlk amacım bugüne kadar süre gelen bu kalıpları kırıp, yıkmak oldu.”
AŞIK MAHZUNİ ŞERİF HALA YAŞIYOR
Âşık Mahzuni her zaman yarının ozanı olmuştur. Bugünü yazıp yarına bakan, yarını gören bir ozandır. Bugünün sıkıntılarına yarından bakmış, yarının sıkıntılarını bugünden sezmiştir. Amerika’nın Türkiye’ye haşhaş ekimi yüzünden uyguladığı ambargolar sebebiyle yazdığı;
‘’Ambargo mambargo dinleme gardaş,
Gelin Amerika kovulsun gitsin,
Üsleri müsleri çıksın burdan,
Kendi toprağına savulsun gitsin.’’ dörtlüğü bugün hala bahsettiği Amerikan üslerinin Türkiye’yi tehdit etmekte olduğu gerçeği ile örtüşüyor. Emperyalizmin Filistin’de uyguladığı soykırım politikasını konu aldığı;
‘’Mahzuni doğuda kalmaz bu nişan,
Ağla gözüm ağla hıçkırık boşan,
Ezilmiş Filistin halklar perişan,
İnsanların yeri yurdu da gitti,
Vay vay vay tabibim yardım et,
Tabibim esirge Ortadoğu’yu’’
Mısraları Filistin’de yaşananları ortaya koyuyor. Filistin’de bugün ki mücadele de bize bugünün gerçekliğini sunuyor. Mahzuni ülkesini, toplumunu, kültürünü bölmek isteyen emperyalizme karşı mücadelesini topraklarının ona verdiği aydın sorumluluğuyla birlikte yürüttü. Bu mücadelenin bugüne yansımasından ders çıkarmalı, çıkardığımız dersleri uygulamak için Türk gençliği olarak mücadelemizi sürdürmeliyiz.
KALAN BİR DİKİLİ TAŞINA SAHİP ÇIKAN ÂŞIK
Âşık Mahzuni Şerif, hayatını toprağına, kültürüne adamıştı. Türkiye’nin iliklerine girmeye çalışan 1980 sonrası Neo-liberal dalga ve toplumun kültürüne yabancılaşması Âşık Mahzuni Şerif’in birçok şiirine konu olmuştur. Türk milletini kendi benliğinden, kimliğinden koparmayı amaçlayan bu dalganın gençlik üzerindeki etkisi Âşık Mahzuni Şerif için öncelik verilmesi gereken bir sorundu.
‘’Binboğa dağında gitarlar tınlar,
Avrupa'dan ithal oldu azgınlar,
Yedi kültürümüzü Maykıl Caksınlar,
Evlatlara biraz azar olmalı.’’
Âşık Mahzuni Şerif, Atatürk’e derin sevgisiyle, Cumhuriyet’e bağlılığıyla bilinen bir halk ozanıydı. Çağdaş, gelişmiş ülkelerin seviyesine bir an önce çıkılmasını, halkın refah ve mutlu yaşamasını istiyordu. Aynı zamanda Avrupa medeniyetine yaslanıp Türk kültürünü ‘’geri’’ gören bazı kesimlere ve kültürel anlamda yozlaşanlara ithafen yazdığı “Gel De Çatlama” türküsüyle yakarışını dile getirdi.
‘’ Der Mahzunî geleneğin yokluğu,
Hayran toplar Avrupa’nın tokluğu,
Medeniyet olmuş işin bokluğu,
Bu ne menem tatdı gel de çatlama.’’
“Bir dikili taştan gayrı nem kaldı.” diyen Âşık Mahzuni Şerif, kalan dikili taşına da her zaman sahip çıkmıştır.
HER ANIN DEĞERLERİ: ÂŞIKLIK VE ÂŞIK MAHZUNİ ŞERİFLİK
Sözlü geleneğin kültüre en büyük yansımalarından olan Aşıklık geleneği bu toprakların tozunu aldı, fidanını dikti, topraklara suyunu verdi. Ortaya bir sanat ve sanatçı çıkardı. Anadolu’nun sanatını dile aldı, sanatçısını yarattı. Mahzuni Şerif’i âşık etti, dilimize pelesenk etti. Toplumu bizler, bizleri toplum etti. Amerika’yı katil, gerçeğiyle insan olmayı her şeyden âlâ etti. Bu geleneği bugüne kadar yaşatan bütün değerlerimizi ve vasiyeti üzerine Hacıbektaş Mezarlığı’na defnedilen Âşık Mahzuni Şerif’i vefatının 19. Yıldönümünde saygı ve minnetle anıyoruz.
“Ankara’da yüklesinler dengimi,
Berçenek’te başlatmıştım cengimi,
Nevşehir’e taşısınlar rengimi,
Hacı Bektaşı şeyhine dalsınlar.”
KAYNAKÇA
1- https://dergipark.org.tr/en/download/article-file/1494285
2- https://docplayer.biz.tr/61514617-Gunumuzde-yasayan-asiklik-gelenegi-uzerine-dusunceler-prof-dr-erman-artun.html
3- https://www.aydinlik.com.tr/acep-aglasam-mi-aglamasam-mi
4- https://www.aydinlik.com.tr/arsiv/amerika-katil-katil
5- https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/468680
6- https://www.aydinlik.com.tr/mahzuni-cennete-ne-zaman-gider-ozgurluk-meydani-mayis-2019
7- https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/549272
8- Âşık Mahzuni Şerif Bibliyografyası”, Kültür Çağlayanı Dergisi, Yıl.10, Sayı.59, Kasım-Aralık 2019, s.36-38.
9- https://www.aa.com.tr/tr/kultur-sanat/son-asrin-buyuk-halk-ozani-asik-mahzuni-serif/1843102#
10- https://aregem.ktb.gov.tr/TR-202290/asiklik-gelenegi.html
11- http://teis.yesevi.edu.tr/madde-detay/mahzuni-mahzuni-serif-serif-cirik
Mert Coşan
TLB Konya İl Sorumlusu