Cennet Vatanın Çevresine ve Doğasına Sahip Çık!
Günümüzde teknoloji bir hayli gelişiyor. Gelişiyor ama dışarıya çıktığımızda çevremize baktığımızda görüntü hiç iç açıcı değil. Dışarıya çıktığımız zaman görüyoruz ki yerlerde naylon poşet ya da çöp var; hele bir de rüzgâr olduğu zaman havada uçuyorlar. Tatile gidiyoruz, denize gireceğiz; naylon poşet ya da başka atık ayağımıza takılıyor. Balık yiyeceğiz, balık alıyoruz; içini temizlerken bakıyoruz ki içinden çöp çıkıyor.
Tabi ki bir tek bunlar değil, ülkemizde bulunan doğa harikalarına da zarar verdik. Gölleri kuruttuk, kesilmeyecek ağaçları kestik ve hafriyat atıklarını da denizlere döktük. Mesela Tuz Gölü 5-10 yıl önce tuz ile dolu bir göl idi, şimdi çok az tuz var, yemeklerimize kattığımız tuz, Tuz Gölü'nden geliyor. Tuz ihracatı Tuz Gölü'nden yapılıyordu. Ormanlarda kesilmeyecek ağaçları kestik, sonucunda yazlık kuşların göç haritası değişti.
Biz bunları yapıyoruz sonra da Marmara Denizi'ndeki deniz salyası nasıl ortaya çıktı diyoruz. Tabi ki bu deniz salyası küresel ısınmadan dolayı çıkmadı. Biz yerlere, denizlere çöpümüzü attık, hafriyat atıklarını da güzel ülkemizin denizlerine döktük. Böylece deniz salyasını ortaya çıkardık.
Bunu biz yaptık, geri düzeltmek de bizim elimizde.
Peki, Biz Bu Doğayı Ve Çevreyi Korumak İçin Neler Yapabiliriz?
İstatistiklere baktığımızda ülkemizde kişi başına düşen yıllık çöp miktarı 23 milyon ton, denizlere atılan plastik çöpler ise tahmini 100-150 milyon ton. Bu çöpleri denizlere, ormanlara atmazsak geri dönüştürsek ya da elektrik üretsek daha iyi olur. Hem çöp geri dönüştürülmüş olur, hem de elektrik üretirsek başka ülkeden elektrik almamıza da pek gerek kalmaz. Böylelikle doğaya atılan çöpler yok olur.
Başta devletimiz sonra da bizler, birlikte seferber olursak doğamızı koruyabiliriz, fazla israf yapmazsak, hafriyat atıklarını denizlere dökmek yerine o atıkları geri dönüştürsek, yediğimiz bir şeyin çöpünü yere atmayıp elimizde bekletsek sonra da geri dönüşüm kutularına atsak güzel ülkemizin doğası daha iyi olur, çokça suyumuz olur, oksijen kaynağı ağaçlarımız daha fazla olur, hormonlu meyve-sebze yemek yerine doğal meyve-sebze yeriz. Denizlerde deniz salyası olmaz, daha taze balık yeriz. İşin özü güzel ülkemizin doğası çok iyi, çok güzel olur.
İnsan, insanoğlu yaşadığı çevreyi temiz tutmalı. Yaşadığı ülkenin, yaşadığı dünyanın hayvanına, bitkisine, doğasına sahip çıkmalı.
Efe Kerem Sarı
TLB Ankara İl Sekreteri