Şevket Süreyya Aydemir: Kemalist Devrimin Teorisyeni

Şevket Süreyya, tam bağımsızlıkçı ve Cumhuriyetin ateşli bir savunucusuydu. Devrimi fikren besleyen isimlerdendi. Yaptığı her işi milleti için yaptı.

Şevket Süreyya Aydemir: Kemalist Devrimin Teorisyeni

YAZAR

‘19 Mayıs 1919’da Samsun kıyısından başlayan yolculuk, 9 Eylül 1922’de İzmir’de sona erdi. Ama bu son, bir başlangıçtı da… İstiklal Savaşı İzmir rıhtımlarında başladı ve orada bitti.  Adına Milli Kurtuluş Hareketi denilen büyük ve çağdaş hareketin kuruluş ve inşa devri ise bu bitişten sonra başlayacaktır. Çünkü zafer, Gazi Mustafa Kemal için gaye değil, vasıtaydı…’ (Tek Adam- Cilt 1, Şevket Süreyya Aydemir)

Şevket Süreyya cumhuriyet devrimlerine sıkı sıkıya bağlı ve devrimlerin teorisyenlerindendi. Mustafa Kemal’le sıkı ilişkiye sahipti ve emperyalizme karşı kazandığımız vatan savaşımızı devrimlerle taçlandırıp tam anlamıyla bağımsız bir ülke kurmamızı sağlamayı amaçlıyordu. Vatanseverliği ve tam bağımsızlıkçı ruhuyla büyük bir mücadele adamıydı. Ülkemizin feodal kalıntılardan, şeyhler ve tarikatlardan çektiklerini romanlarında işledi. Köylünün ve emekçi halkın yanında yer aldı.

Şevket Süreyya Kimdir?

Şevket Süreyya Aydemir 1897 yılında Edirne’de göçmen bir ailenin çocuğu olarak dünyaya geldi. Babası, Mehmet Ağa, Bulgaristan bölgesinde toprak sahibi ve zengin birisiyken malını kaybetti ve Edirne’de bahçıvan olarak çalışmaya başladı. Annesi aydın bir kişi olan Şaziye Hanım’dı. Okuma-yazmayı annesi Şaziye Hanım’dan öğrendi. Ardından mahalle mektebine devam etti. Ne yazık ki Balkan Savaşları sırasında annesini ve bir ağabeyini kaybetti. Edirne işgale uğradığında ise işgal kuvvetlerinden korunmak üzere bölgeden İstanbul’a gönderilen çocuklar arasında yer aldı.

Küçük yaşlarda siyasetle ilgilenmeye başladı. Vatan meselelerine küçük yaşlarda kafa yoruyordu ve 11 yaşında İttihat ve Terakki üyesiydi. İstanbul’a geldikten sonra Kuleli Askeri İdadisine kaydoldu. Ancak babası bir oğlunun daha asker olmasını istemediği için Edirne’nin geri alınması üzerine eğitimini yarıda bırakıp Edirne’ye döndü.

1.Dünya Savaşı başlayana kadar Edirne Öğretmen Lisesi’nde öğrenimine devam etti. Birinci Dünya Savaşı’nın başlamasından sonra gönüllü olarak savaşa katıldı. Kafkasya cephesinde savaştı ve gazi oldu. Savaş bitince Edirne’ye tekrar dönerek öğrenimini tamamladı.

Yeni kurulan Azerbaycan Hükümetinin öğretmen istemesi üzerine bugünkü adı Şeki olan Nuha kentine öğretmen olarak atandı. Ermeniler tarafından işgal edilen Azerbaycan’da işgalcilere karşı kurulan gönüllü birliğe katıldı, birliğin komutanı oldu. Halkla birlikte verdiği mücadeleden, halkın yanında olmasından ve tam bağımsızlıkçı tutumundan dolayı halkın gözünde kahramanlaştı.

Türkiye’ye döndüğünde cumhuriyet devrimi başlamıştı. Şevket Süreyya cumhuriyet devriminin sıkı savunucusu ve teorisyeni olarak sistemleşmeyen ve teorileştirilmeyen bir devrimin soysuzlaşacağını ve önünde sonunda emperyalizm tarafından kuşatılacağını bildiği için Yakup Kadri Karaosmanoğlu ile Kadro dergisini yayınlamaya başladı. Türk milletinin sınıfsız, sömürüsüz ve imtiyazsız; tam bağımsız bir şekilde yaşamasını isteyen Atatürk ilke ve inkılaplarını sistemleştirip sürekli hale getirmek için çabaladı. Emperyalizme karşı en geniş cephede mücadele vermeye ve bu mücadeleyi sonuna kadar sürdürmeye çalıştılar.

Süreyya’nın Gözünden Cumhuriyet Devrimi ve Atatürk

‘’Evet bir Kemalizm vardır. İnkılapçılık, dinamizm ve ilerleyiş.’’

Aydemir tarafından yapılan tanım da gösteriyor ki Kemalizm, Mustafa Kemal’in fikirlerini kapsayan “Altı Ok Programı” ya da “Atatürk İlke ve İnkılapları” olarak adlandırılan devrimlerin sistemli adıdır. Şevket Süreyya, tam bağımsızlıkçı ve ilerici cumhuriyet devrimlerinin savunucusu aynı zamanda fikren besleyen isimlerdendir. Yaptığı her işi halkı için yapar.

Türk milletinin sınıfsız, sömürüsüz ve imtiyazsız kaynaşmış bir millet olabilmesi için çalışmıştır. Çıkarların bir araya getirmediği her zaman bir arada olan, ilerici, eşitlikçi ve daima ezilen ulusları düşünen bir toplum modeli çizmek istemiştir. Türkiye’nin esas sorununun bugünkü gibi ezen-ezilen uluslar çelişmesinde yattığını görmüş ve ezenlere galip gelebilmek için en geniş cepheyi örerek durmadan ilerlemeyi hedeflemiştir. Kadro dergisinde de doğrudan bunları yansıtmıştır.

Kadro dergisini kurmasının bir tek sebebi vardır o da cumhuriyet devrimini gerçekleştiren isimlerin arkasından kadro yetiştirmemesi buna bağlı olarak ilerleyen vadede karşı devrimle yüz yüze geldiğinde yenik düşeceğini düşünmesidir. Kadro yetiştirmek içinse devrimleri sistemleştirmek ve teorileştirmek gerekmektedir. Kadro dergisini ve hareketini kurmasının, devletin farklı kademelerinde yer almasının, faaliyetlerini bilimle iç içe geçirmesinin, halkı için yaşayıp halkı için ölmesinin yegane amacı budur. Kendisinin de söylediği gibi ‘’Okumak, yazmak, mektep, eğitim bütün bunlar gaye değildir. Gaye, halkın dirliğini değişmektir. Onu, doğayla, tabiatla savaşında silahlandırmaktır. Teşkilatlandırmaktır. Tabiata hakim kılmaktır. İnsanoğlunun asıl hürriyeti budur. Yoksa orman tükenir, sular kurur, toprak akar ve insanın, yaratıldığı günden beri tabiatla süregelen savaşında insanoğlu yenilirse, midenin azgınlığı, kafanın değerlerini yutar. İnsan hayvanlaşabilir.’’

Bugünün Şevket Süreyya Aydemirleri TLB Sıralarında yetişiyor. Halkı için yaşayıp halkı için gözünü kırpmadan canını dişine takıyor, Mustafa Kemal’in askerleriyiz olmayı kendine görev ediniyor. Çanakkale’de Bombacı Ali Çavuş, Maçka’da Eren Bülbül olup emperyalizme karşı halkı için mücadele ediyor. Gericiliğe karşı laikliği ve bilimselliği, vatansız yozlaşmaya karşı vatanın birliğini bütünlüğünü savunuyor. Bireyci pohpohlamalara ve apolitik nesil projelerine karşı hayatın her alanıyla iç içe, teşkilatlı ve toplumcu gençlik bu sıralarda yetişiyor. Türkiye’nin sorunlarını gören ve çözüm arayışına giren herkes 11 yaşında İttihat Terakkiye üye olan Şevket Süreyya Aydemir gibi Türkiye Liseliler Birliğine üye oluyor, gençliği birliğe Türkiye’yi tam bağımsızlığa götürüyor.

Muhammed Koz

TLB Konya İl Başkanı

talebe.org

Tarih:
Diğer Haberler