Türkçülüğün İdeolojik Merkezi: Türk Yurdu

Türk Yurdu ile aynı zamanlarda Tıbbiyeli gençlerin fikriyle ve Türkçü önderlerin de katılımıyla Türk Ocağı kurulmuştur.

Türkçülüğün İdeolojik Merkezi: Türk Yurdu

YAZAR

   Türk Derneği dergisinin son nüshasının yayımlanmasından az bir zaman sonra Mehmet Emin Bey’in fikriyle Türk Derneği’nden daha geniş programlı bir Türkçülük dergisi, Türk Yurdu yayımlanmaya başlar.

Türk Yurdu Cemiyeti 18 Ağustos 1911 tarihinde kurulur. Türk Yurdu Nizamnamesine göre cemiyet, Türk çocuklarına mahsus bir pansiyon açacak ve “Türklerin zeka ve irfanca seviyelerinin yükselmesine, gelir ve girişim sahibi olmalarına hizmet etmek üzere bir gazete çıkaracaktır.” (Madde-4)

Türk Yurdu Cemiyeti’nin kurucuları şu isimlerdir:

Mehmet Emin Bey (Türk Şairi), Ahmet Hikmet Bey, Ağaoğlu Ahmet Bey, Hüseyinzade Ali Bey, Doktor Akil Muhtar Bey, Akçuraoğlu Yusuf.

Türkçülük fikrinin kurucuları ve önderleri bu cemiyette birleştiler. Türk Yurdu Cemiyeti delegeliğine Akçuraoğlu Yusuf Bey seçildi.
Yine 1911 senesinin Ağustos ayında derginin imtiyaz sahibi Mehmet Emin Bey’in Erzurum Valisi olarak göreve atanmasıyla imtiyaz Akçuraoğlu Yusuf’a nakledilmiştir.
Türk Yurdu’nun kuruluşu sırasında Selanik’te bulunan Ziya Gökalp 1912 senesinde dergide yer almaya başladı. Aynı zamanda İttihat ve Terakki’nin de dergiye olan ilgisi yüksekti.


    1911’de Türk Yurdu dergisi yazı ve tertip tarzına dair müdür Yusuf Akçura tarafından ileri sürülen sonrasında yazı kurulu ve idare kurulu bazı değişikliklerle kabul olunan programın içeriği şu şekildedir:


1- ‘’Risale Türk ırkının mümkün olduğu kadar çoğunluğu tarafından okunup anlaşılacak ve yararlanılacak bir tarzda yazılacaktır’’
‘’Bundan dolayı, a) dil sade olacaktır; b) kavmin çoğunluğuna faydalı konular seçilecektir c) çetin konular bile kolay ifade olunmaya çalışılacaktır.Bununla beraber aydın düşünce sahiplerinin zevki,çıkarı gözden kaçırılmayacaktır.
2- ‘’Risale,bütün Türklerce makbul olabilecek bir ideal yaratmaya çalışacaktır.’’
3- ‘’Risalede Türkler’in tanışmalarına,iktisat ve ahlakça yükselmelerine ve fenni bilgilerce zenginleşmelerine hizmet eden konulara çokça yer verilecek,siyaset bunlardan sonra gelecektir.’’
4- ‘’Türkler’in birbirleriyle tanışmaları için Türk dünyasının her tarafında olup geçen ve özellikle kardeşler arasında sevinç veya kederi gerektirecek olan olaylar ile Türk dünyasının ötesinde berisinde doğan fikir akımları kaydolunacak ve Türk ırkının çeşitli kavmiyetlerinde doğan edebiyatı ırkın bütün fertlerine bildirmek için çalışacaktır.’’
5- ‘’Risale, Osmanlı devletinin iç politikalarından söz ederken, hiçbir siyasi fırkaya taraftarlık etmeyecek, ancak Türklüğün, Türk unsurunun siyasi ve iktisadi çıkarlarını savunacaktır. Türk unsurunun çıkarlarını savunurken, değişik unsurlar arasında anlaşmazlıklar doğmasından kaçınmaya çalışacaktır.’’
6- ‘’Risale, Osmanlı Türkleri arasında Türk milli ruhunun gelişmesine ve kuvvetlenmesine, idealsizlikten doğan tembellik ve kötümserliğin kaldırılmasına çok çalışacak ve çoğunlukla hiçbir şeye dayalı olmaksızın ortaya çıkan mübalağalı Batı korkusundan da bu milleti kurtarmaya elinden geldiği kadar uğraşacaktır.’’
7- ‘’Risalenin devletlerarası siyasette esas fikri, Türk aleminin çıkarlarını savunmaktır.’’

Türk Milli Ruhunun Gelişmesine ve Kuvvetlenmesine Uğraştı

Türk Yurdu bu program etrafında, Türklük bilincini geliştirmek ve Türklüğe hizmet için Türk’e dair her şeye açıktı. 1911-1918 yılları arasında yayımlanan sayılarında “Türklük Haberleri” başlığı altında; Osmanlı toplumu ve Türk dünyasına ait haberlere yer verildiği görülmektedir. Türk Yurdu, Türk dünyasına açılan bir pencere idi. Veya Türk dünyasındaki gelişmeleri Osmanlı toplumuna yansıtan bir ayna idi. Böylece Osmanlı Türkleri ile Rusya ve Orta Asya Türkleri arasında bir köprü vazifesi görüyordu. Bütün Türklük fikrini savunan Türk Yurdu, Türklüğe hizmeti dokunan fertlere ve sivil toplum kuruluşlarına ilgi gösteriyor, Türk topluluklarını, Türk tarihi ve Türk kültürünü tanıtıyor, Türk devletleri arasında ilişkilerin geliştirilmesine çalışıyordu. Osmanlı ülkesi dışında çıkan “Türk” gazetelerinin, Türklerle ilgili eserlerin listesi yapılıyor ve dergi okuyucularının dikkatine sunuluyordu. Kazan’da ya da başka yerlerde kurulan kültür merkezleri, kütüphaneler, kulüpler, okullar ve yurtlar hakkında haberler veriliyordu. Dergide, Türklerin ekonomik faaliyetlerine ait bilgiler de yer alıyordu.


Türkçülüğün İdeolojik ve Örgütsel Merkezi

Türk Yurdu ile aynı zamanlarda Tıbbiyeli gençlerin fikriyle ve Türkçü önderlerin de katılımıyla Türk Ocağı kurulmuştur.
Bu iki kurumun da önder kadroları aşağı yukarı aynı kişilerdir. Hatta bir süre sonra Türk Yurdu, Türk Ocağı’nın yayın organı niteliğini kazanmıştır.

Türk Yurdu, Türk milliyetçiliğinin teorik ve siyasi öncülerinin yayın organıdır, düşünsel ve örgütsel karargahıdır. İlerleyen yıllarda Kurtuluş Savaşı ve Kemalist Devrim’de öncü roller alıp da Türk Yurdu’nda yazmayan, Türk Ocağı’ndaki tartışmalara, eğitim faaliyetlerine ve örgütsel çalışmalarına katılmayan bir aydın hemen hemen yoktur.
Kısacası Türk Yurdu Türk Devrimi’nin ideolojik, siyasi ve örgütsel karargahıdır.

Türkçülük İdeali

Türk Yurdu ilk çıktığı yıllarda özellikle Akçuraoğlu Yusuf’un bu konudaki titizliği sebebiyle siyasi meselelerden uzak kaldı. Osmanlı’nın parçalanıp dağıldığı sıralardaysa Türkçülük fikri, olayların gidişatıyla siyasi bir program olarak Türk milletinin önüne çıkmıştır. Türk Yurdu’nun faaliyeti ise kendiliğinden siyasi bir hal almıştır.

Anadolu’da, Mustafa Kemal Paşa’nın önderliğinde başlayan mücadele dağılmış bir imparatorluktan milli bir Türk devleti yaratmayı hedefliyordu. Türk Yurdu ve Türk Ocağı gayet tabii olarak, bu harekete katıldılar.

Türk Yurdu dergisi Türk milli ruhunun oluşmasında, Türk tarihinin gelişmesinde ve en nihayetinde Türkçü fikrin ideali olan Türk Ulus devletinin kurulmasında bir yayın organı olarak işlevinden çok daha fazlasını sağlamıştır.

Murat KATLANÇ
TLB İstanbul İl Sorumlusu

Yakup Büray YILMAZ- TLB İstanbul Üyesi

 

Tarih:
Diğer Haberler