Türk Eisntein'i Oktay Sinanoğlu

Fatma Canpolat, TaLeBe Dergisi 20.Sayısında yazdı.

Türk Eisntein'i Oktay Sinanoğlu

Oktay Sinanoğlu, belki de hayatımızda en az bir kere duyduğumuz birisidir. Belki kitaplarıyla, belki bir televizyon programıyla, belki de yaptığı akademik çalışmalarla hayatımıza girmiştir. Yakın tarihimizde iz bırakmış bir isim olan Sinanoğlu gelin birlikte inceleyelim.

Kim Bu Oktay Sinanoğlu?

Çoğumuzun Türk dili savaşçısı olarak tanıdığı, “Bye Bye Türkçe”, “Hedef Türkiye”, “Büyük Uyanış” gibi kitapların yazarı olan moleküler biyolog, kimya mühendisi ve matematikçi... Kısacası bilime adanmış bir hayat… Çağımızın hazerfeni. Aynı zamanda ünlü sanatçı Esin Afşar’ın ağabeyi…
Babası Nüzhet Haşim Sinanoğlu’nun İtalya’nın Bari şehrinde başkonsolos olarak görev yapması dolayısıyla 1935 yılında İtalya’da doğan Sinanoğlu, İkinci Dünya Savaşı’nın başlamasının ardından ailesi ile birlikte anavatana dönüş yapar. 1953 senesinde TED Ankara Yenişehir Lisesi’nden birincilik ile mezun olan Sinanoğlu’nun eğitim hayatı tam anlamıyla fevkalade ilerler. Aynı yıl aldığı okul bursu ile eğitimini devam ettirmek için ABD’ye gider.
1956 yılında ABD’de Kaliforniya Üniversitesi’nden kimya mühendisi olarak mezun olur.
1957 senesinde dünyanın önde gelen teknik üniversitelerinden Massachusetts Teknoloji Enstitüsü’nde yüksek lisansını tamamlar.
Aynı yıl “Sloan Ödülü”nü kazanır. Bu ödül Sinanoğlu için çok büyük önem taşır. Aslında ödülden ziyade, ödülü kazanmasına sebep olan şey önemlidir. Çünkü Oktay Sinanoğlu, matematikte yaklaşık 50 yıldır çözülemeyen bir soruyu çözerek 25 yaşında profesör ünvanı almıştır. Bu, akademik camiada nadir rastlanılan bir durumdur.

Çalışmalarına çok hızlı şekilde devam eden Sinanoğlu, 1960 senesinde Yale Üniversite’sinde teorik kimya bölümünü kurar. 1 Temmuz 1963 tarihinde kimya alanında tam profesörlük ünvanını alarak 20. yüzyılda Yale Üniversite’sinde “tam profesörlük” unvanını alan en genç profesör olur. Yale’de çalıştığı süre boyunca çeşitli Türk üniversitelerine, TÜBİTAK’a ve JSPS’ye danışmanlık yaptı. 1962 senesinde ODTÜ mütevelli heyeti Oktay Sinanoğlu’na danışman profesör ünvanını verir.
Türkiye’de 1975 yılında çıkarılan özel kanunla devlet tarafından kendisine, bilime katkılarından ötürü “Cumhuriyet Profesörü” ünvanı verilir. Sinanoğlu ayrıca Nobel için 2 defa aday gösterilmiştir.

Akademide Deha, Türkçe’de Üretken

Oktay Sinanoğlu akademideki başarılarının yanı sıra Türk dilinin yaygın kullanılması ve milli konularda verdiği mücadelelerle de tanınır. Örneğin ben kendisini, “Sen ne kadar Batı’ya yaranmaya çalışırsan çalış! Batı için sen bir Türksün, Müslümansın! İşte bu yüzden Batı senin ebedi ve ezeli düşmanındır, ey çocuk!” sözleri ile tanıdım. Türkiye'de bulunduğu dönemde çalışmalarını daha çok toplumda bir Türkçe bilinci oluşturmaya adadı ve Türkçe’nin yabancı dillerin istilası altında olduğunu sık sık vurguladı. Eğitim dilinin Türkçe olması gerektiğini ve yabancı dilin takviyeli olarak öğretilmesinin gerektiğini savundu. Türkçe’de bulunan yabancı kökenli bazı kelimelere çeşitli karşılıklar önerdi. Trene “hızlı katar”, fast food’a “tez yemek”, turizme “gezim”, fakülteye “bölümce”, üniversiteye “evrenkent” bunun bazı örneklerindendir.

Bir konferansta konuşmasından hemen önce “şu zamana kadar neyi başardıysam ben, ‘ben’ demediğim için başardım. Ben diyenden hiçbir şey olmaz arkadaşlar” sözleriyle seyirciye hitap eder. Bu sözleri onun mütevazi kişiliğini de göstermektedir.
Oktay Sinanoğlu için hayattaki en önemli ilke, “nereye gidersen git, nerede yaşarsan yaşa, nerede okusan oku, hayatında ne yaparsan yap, Batı özentisi olma, Türk kal ve Türklüğü, Türkçe dilini yaşat”tır. Batı’nın her yaptığını çağdaşlık sanan, kendi ülkesinden utanan sözde aydınlar için ise “Çağdaşlık Hakkari’de bale gösterisi yapmak değil, moda sokaklarında köpek gezdirmek değil. Türkiye’de ve dünyada böyle bir sahte çağdaş sınıfı yetişmiştir. Ve bunlar kendi milletinden kopuk, kendi halkından aslında tiksinen,kendi kültürüne yabancı ama arada halkçılık edebiyatı yapan tipler yetişmiştir.” tanımını kullanmıştır.
Akademik alanda yaptığı çalışmalarla öncü olan Sinanoğlu’na “Türk Einstein’i” lakabı takılmıştır. 2015 yılında kaybettiğimiz Prof. Dr. Oktay Sinanoğlu hocamız, bilimsel çalışmalarıyla gelecek nesilleri teşvik ederken Türkçe’nin önemi konusunda verdiği mücadeleyle de bizleri aydınlatmıştır.
Türkiye’nin vatansever liselileri olarak, Oktay Sinanoğlu’nun bıraktığı miras yolunda Türkçemize sonuna kadar sahip çıkacak, onu ilelebet yaşatacak ve bilimin ilerlemesi için her daim çalışacağımızı da ifade ediyoruz.

Tarih:
Diğer Haberler